Ercüment Büyükşener Hakkında: Bilgi Üniversitesi Öğr. Görevlisi | Dijital İletişim Danışmanı
Bu sohbete gönderdiğiniz mesajlar ve yaptığınız aramalar artık uçtan uca şifrelemeyle korunmaktadır.
: Dijital dünyanın ve iletişimin kargastik ismi Ercüment Büyükşener seni çevrimiçi yakaladım ? Sorularım var, yazışalım mı?
: Günaydın ve merhaba 🙂 Tabi memnuniyetle…: Karga okuyucuları içi bize kendinden bahsedilir misin? Seni senden dinleyelim ?: Tabii ki, şu an 3 alanda hizmet üretiyor ve emek veriyorum. Bunun ilki 15. senesi içinde kurucusu olduğumuz ve dijital iletişim danışmanlığı verdiğimiz Hayal Akademisi şirketim. Bunun yanında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde 8 yıldır Dijital Pazarlama Lisans ve Yüksek Lisans derslerini veriyorum. Bu iki disiplin içerisinden kazandığım tecrübeleri de bazen yazıyla bazen etkinliklerde konuşmacı olarak dinleyiciler ile paylaşıyorum. 10 yıldır da tüm kişisel ve profesyonel deneyimlerimi kişisel blogum olan www.ercument.org adresinde yazmaya çalışıyorum.: Hayal Akademisi’ni açabilir misin ? İşleri kuş bakışı takip ediyoruz ?: Hayal Akademisi 2003 yılının Mayıs ayında hayalini kurduğum ve başka bir kurum içinde profesyonel bir unvan ile çalışmak yerine, kendi şirketimi kurma tercihimin bir yansıması. Dijital iletişim alanında şirket kurma hayallerimi gerçekleştirdiğim ama öğrenme sürecinin hiç bitmediği bir sektör olduğu için aynı zamanda bir akademi gibi çalışan kurum da diyebiliriz. Ulusal ve Uluslararası şirketlere dijital iletişim alanında danışmanlık başta olmak üzere verimlilik odaklı hizmetler veriyoruz. Fakat şunun altını çizmeliyim. Biz bir ajans değiliz. Aksine ajansların, markaların, farklı paydaşların olduğu bir masada fark yaratan ve verimli bir dijital bakış ortaya koyuyor bunun nasıl uygulanması gerektiğini anlatıyoruz. Kendi alanında uzman 16 kişilik bir ekiple birden çok markaya hizmet veriyoruz. Bu arada 15 yıldır sabit bir ofisimiz yok 🙂 Bütün ekibimiz ya evden ya da toplantı günlerinde müşterilerimizin ofisinde çalışıyor.: Dijitalin ruhunu iş kültürüne yansıtabilmek kolay olmasa gerek. Bunu sağlamanın bir sırrı vardır mutlaka ?: Bu konudaki değerli tecrübelerini almak isteriz ?: Dijital bir kültüre sahip olmadan, herhangi bir disiplini dijitale entegre etmek veya dönüştürmek mümkün değil. Bu sebeple var olan ve yıllardır alışılagelmiş iş kültürünü ve modellerini yıkıp yeniden inşa etmek gerekiyor. Fakat kimse konfor alanı bozulsun istemiyor, zor olan da bu… Bu entegrasyonda zor olan değişmek değil, zor olan işler iyi iken değişmeyi ve önlenemez değişimi kabullenmek ?: Konfor önemli. WhatsApp röportajı kadar konforlu röportaj bulamazsın mesela ?: Mesela Hayal Akademisi şirket kültürümüzün en temel vazgeçilmezi bir ofis olmadan yıllardır uluslararası şirketlere hizmet üretmemiz. Hem bu kadar dijitaliz diyeceğiz ve dijital bir çağdan bahsedeceğiz hem de bir ofiste, bir sınıfta fiziksel temas zorunluluğu getireceğiz. İşte bu yüzden kuralları ortadan kaldırıp oyunu yeniden kurmak gerekiyor. Aynı bu WhatsApp röportajında olduğu gibi 🙂: Şiir gibi anlatıyorsun. Dize olup araya eklenesim geldi ?: Markalar Hayal Akademisi ile neden çalışıyor? Dijital iletişim danışmanı olarak onlara farklı bir şey sunuyorsun mutlaka ? Olayımız bu dediğiniz bir konu var mı?: Bizim en temel farkımız masaya ve masanın paydaşlarına dışarıdan bakıp bir sorun varsa teşhis, tedavi yada fark yaratan, verimli önerilerde bulunmak. Sevdiğim bir laf vardır. “Eğer ormanın içindeysen, ağaçlardan ormanı göremezsin” diye. Biz o ormana dışarıdan bakıp ihtiyaç tespitlerini verimlilik odağında yapıyoruz. Bence dijital disiplinin yarattığı en temel fark, verimlilik. Eğer dijital bir disiplin içinde verimliliğinizi kanıtlayabiliyorsanız sizinle çalışırlar. Biz yıllardır kanıtlıyoruz 🙂: Mesela eğitimde de bu verimliliği ve farkı yıllar önce Bilgi Üniversitesi sınıfımı Facebook’a taşıyarak ve Final sınavlarını Facebook’tan, sınıf yoklamasını da Twitter’dan alarak yapıyorum. Öğrencilerim bunu çok seviyor. Hem eğitimi özgürleştiriyor, hem eşitliyor hem de verimli kılıyorum 🙂: Üreten ve paylaşan insan en sevdiğim? Konuşmacı, eğitmen kimliğine değinelim. Nasıl başladı bu serüven?: Paylaşma ve anlatma ihtiyacı nasıl doğdu?: Paylaşmak ve anlatmak, bilginin, tecrübenin zekatı gibidir. Bilgi ve deneyimler paylaşıldıkça, içinde bulunduğun ortamın/sektörün düşünmesini ve sorgulamasını sağlayabilirsin. Benim için ihtiyaç buradan çıktı.: Harikasın anlamaya ve anlatmaya devam ?: İlk teklif Kadir Has Üniversitesi Sosyal Medya İletişim Sertifika programından geldi 2010 yılında ve halen devam ediyorum. İkinci teklif ise 2011 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi yüksek lisans ve lisans programından geldi. İki üniversitede de halen anlatmaya ve tecrübelerimi paylaşmaya devam ediyorum.: Devamlılık sağlamak dijital için önemli ve değerli.: Eğitim, bilgi, tecrübe, paylaşma, fikirler vs kapsamlı bir soru olacak ama Türkiye’yi dünyadaki gelişmeleri baz aldığın zaman dijital alanda nasıl değerlendiriyorsun?: Önce kısa bir cevap vereyim. “MİŞ” gibi görüyorum.: DİJİTALMİŞ gibi… ama gerçekte olgunlaşamamış, dijital bir ekosistem yaratamamış görüyorum.: Dijital ekosistemin oluşmadığı bir ortamda güncel kalmakta kolay değil ?: Evet çok fazla internet kullanıcımız var, evet Avrupa’da en çok sosyal medya kullanıcısı bizde, evet bir sürü global dijital pazarlama ödülleri geliyor ülkemize. Fakat bunlar birer nicelik ve taktiksel sonuçlar. Bizim gerçek manada internetin ve dijital faydanın ülkemizde bir ekosisteme dönüşmesini sağlamamız gerekiyor. Toplumsal, bireysel ve kurumsal açıdan bu konuda gerçek bir işbirliği ve fayda ekosisteminden bahsediyorum. Taktik gol attırır, strateji maçı kazandırır. Biz çok gol atıyoruz ama bu gidişle maçı kazanmamız zor görünüyor.: İşin matematiğinde iyiyiz ama görünür matematik ?: Dijitalde bugün gurusun yarın cahil. Kendini nasıl güncel tutuyorsun?: İnternetin kaynaklara erişimi kolaylaştırması sayesinde aksine güncel kalmak kolay. Anlamak ve içselleştirmek zor. Fakat asıl problem güncel olanı güncel olmayan bir ortamda/ekosistem uygulamaya çalışmak. Asıl problem bu bence.: Uygulamada çözüm üretenler de öne geçiyor ?: Bingo! 🙂: Bilginin bu kadar erişilebilir olduğu bir ortamda herkes sosyal medya uzmanı. Bu konuda neler düşünüyorsun?: Danışmanın bile yeri geldiğinde uzman olamayacağı bir ortamda uzmanlık değil, tecrübe vardır. Tecrübeler uzmanlığı getirir, bilgi değil. Bu sebeple eğitimlerimde hep şunu söylerim. Mutlak doğruların bittiği, durumsal doğruların başladığı bir dünyada bilgi erişilebilir ama tecrübe yaşanılır bir şey. Ne kadar çok tecrübe o kadar durumsal doğru ortaya çıkarıyor. Bu sebeple mutlak doğrularımızı kenara bırakıp, bilgiyi tecrübeye çevirmeden kendimize hiçbir unvan takmaz isek iyi olacak 🙂: Hazırsan hızlı sorulara geçiyorum. Kemerlerini sıkı bağla ?: Tamamdır 🙂: Tavsiye ettiğin kitapları alabilir miyiz?: ilk aklıma gelenler; Simon Sinek – Start With Why (Neden diyerek başla)
Seth Godin – İkarus Yanılgısı
: Sorgulayan ve sorgulatanlar☺: En sevdiğin kelime? Bir yerli bir yabancı..: Gerçekleştirmek – Imagination: En sevdiğin şehir? Bir yurtiçi bir yurtdışı..: İstanbul – Lizbon: Ah istanbul ☺ Lizbon’u merak ettim bi uçup geleceğim.: Steve Jobs mu Zuckerberg mi Musk mı?: Her birinin meziyetleri ayrı. Fakat Steve ve Mark dünya için bir şeyler yaparken Elon Musk Evren için bir şeyler yapıyor. Tartışmasız Elon Musk 🙂: Fark, bir kuş uçumu kadar. Dijital iletişim uzmanı adaylarına tavsiyelerin var mı?: 1- Uzman olmadan önce tecrübe edinin 🙂2- Usta olmadan önce çırak ve kalfa olmayı kabullenin ve bu süreyi siz değil, ustanıza bırakın.
3- Gerçekten bir usta ile çalışın ki sizin ustalaşmanıza izin versin.
4- Bugünün kazancının paradan önce deneyim ve itibar olduğunu unutmayın.
5- Sevdiğiniz insanlarla, sevdiğiniz işleri yapın. Sevmediğiniz bir işte uzmanlaşmanızın kimseye faydası olmuyor.
: Tam kanat çırpmalık 😉 WhatsApp röportajını nasıl buldun?: İçinde yaşadığımız zamanın ruhuna uygun ve özgürlükçü 🙂: Öneri isim alabilir miyim? Röportaj yapın dediğin isimler.: Düşünüp sonra yazayım ama önereceğim birkaç isimle röportaj yaptığın için o isimleri eledim 🙂: 😉: Dijital iletişimin tüm cevizlerini kırman ve başarılı işlerde olman dileğiyle. Kargayı unutma 🙂: Zaman ayırdığın için teşekkür ederim.: Gak teşekkürler!: Keyifli bir sohbetti, ilk defa bir karga ile konuştum. 🙂: 🙂 Dünyada hoş bir seda bırakamadım. Dijitalde güzel işler, mutlu yüzler biriktirmek istiyorum 🙂
