: Merhaba DK?

: Elbette, heyecanla bekliyorum.

: Bir de nasıl da güzel bir soru Karga.

: Evet sanki birbiri ile hiç de alakası yokmuş gibi ama aslında hepsi birbirine bağlı, anlatayım.

: Ben hayata mühendislik okuyarak sonra da mühendis olarak başladım. Okurken aldığım bir ders bakış açımı değiştirdi. Derste “insan gördüğünden etkilenir, etkilendiğini etkiler” diyordu.

: Bunun üzerine biriktirmeye başladım.

: Sonra mühendis olarak başladığımda girdiğim bir toplantı yine başka birşeyi farketmemi sağladı.

: Mühendisliğin ötesinde marka ve itibar kavramlarını duydum ilk defa o toplantıda.

: Ben zannediyordum ki herşey matematik, fizik, kimya.

: Teşekkürler Karga? Sonra Marka ve Algı Yönetimi Master’ı yaptım. Aldığım bir ders yine beni

: Geliştirdi :

: Şöyle diyordu derste hoca: anlamlı farklılaşmayan herşey metalaşır.

: Ve buradan itibar ve marka kavramına giril yaptım ama değişen dünya oyunu kişiselleştirmişti

: Ve artık kişisel algılanma kişisel marka ve itibar kavramlarını duyuyordum.

: Sanki atomu bulmuş gibiydim.

: Satış pazarlama, marka yönetimi.

: Satın alma, müşteri Yönetimi derken Kurumsal hayatta.

: Bir dakika dedim marka makro

: Birey mikro

: Aynı atom ve madde ilişkisi

: Ve aynı model insanda da işler

: Ve ambalaj da önemli

: Kimlik de önemli

: Kişilik de önemli

: Konumlandırmada önemli

: Hedef kitlede önemli

: Pazarda önemli? Bunun üzerine yoğunlaşmaya karar verdim.

: Sonra işin identity ve packaging kısmı için Londra’ya gittim.

: Uni. Of London London College of Fashion

: Hayır

: Ben şunu savunuyorum.

: Markamız vaadimiz

: Vaadin arkasında ne kadar kalırsan güçlü ve güvenilir bir marka olursun.

: Kişisel tarafta da bu itibar.

: Ne kadar vaadimizin arkasında kalırsak o kadar güvenilir ve istikrarlı ve tutarlı bireyler oluruz.

: Ve İmaj kişisel markanın sadece alt kırılımlarından

: O da görüntü, davranış ve iletişim

: Ha bir de network var.

: Olmazsa olmaz

: Ama nasıl kişisel marka ya da İmaj yanlış anlaşılıyorsa network de o kadar yanlış anlaşılıyor.

: Hepsi puzzle parçaları

: Tamamı bireyi anlatıyor.

: Network ne değil önce onu söyleyeyim.

: Oportünistlik değil

: Kurnaz tilkilik hiç değil

: Tacirlik ki şu anda algılanan bu hiç değil

: Network net değerimiz

: Bir benzetme ile

: Atomu düşün

: Elektron olmadan olmaz

: Ve çekirdek de

: Bize hep atomu böyle öğrettiler.

: Halbuki

: ???

: ????

: Hocalığım işte ne yaparsın.

: Röportajda bile çıkıyor ?

: Halbuki ikincisi aslında

: Yani elektron durmuyor.

: Yan yana dizili de değil.

: İşte network de kişisel markalarımızda böyle Karga

: Elektron : e-Motion

: Yani duygu yoksa olmaz.

: İnsanlar kullanıldıklarını anlamazlar mı!

: Duygu yoksa network beslenmez.

: Ve hareket gerekiyor.

: Beslemezsen olmaz

: Ekledim seni ekledin beni ama hiç hal hatır yok o ilişki değil ki

: Sonra

: N: nötron

: Kesinlikle ????????

: Yani network aktive olması için farklı, özgün, kendi ve duygu olması gerekiyor

: P: Proton

: O olmazsa çekirdek olmaz.

: Öylesin ?

: Potansiyel

: Potansiyelini göstermen için elektrona ihtiyacın var

: Yani insan ne olduğunu ancak networkü ile gösterebiliyor ??

: Ve bu da H2H

: Human to Human?

: H2O misali

: Bir Tutku anlattım

: ?

: İnsan su

: Ve evet

: Ama insanca

: Kullanmadan

: Koklayıp birbirimizi çöpe atmadan

: ☺☺☺☺

: Evet

: Metaforları ve modellemeleri seviyorum

: Hepimizin hayatında birşeye denk geliyor

: Düşünsene

: Anlamlı farklılaşmayan metalaşır cümlesi

: Hayatımızda anlamlı farklılaşamadığı için nesnelleştirdiklerimizi

: ??????????

: Oooo bir de profesyonel nezaket anlatırken

: EGO’ma ters düşüyorsun çek git burdan var ???

: Smart casual anlatırken (Dress Code’da) seni pamuklara sarmalar sararım

: Diyorum

: Yani herşeye bir şarkı bir replik var

: Küfür etmiyorum argo da konuşmuyorum ama “Alışmadık Gözde lens durmaz” en sevdiğim söZlerimden ?

: Karga seninle röportaj 150 yıl sürebilir biliyorsun değil mi????

: Teveccühleri ?☺☺☺

: ?tamam

: Benim parmaklar ancak yazabiliyor ????

: Kurumsal tarafta birçok şirket ve marka ile çalışıyorum

: Ya son kullanıcı yani müşterilere programlar (müşteri deneyimi) eğlenerek öğreten ben buna entertainspeech diyorum

: Ya da bireysel danışmanlıklar

: Yeni mezun ya da üniversiteli arkadaşlarıma

: Seminerler

: Okul hayatından Hayat Okuluna

: Kurumsal dünyada onları ne bekliyor

: Daha ötesi onlar nasıl bir hayat yazmak istiyorlar

: Sonra Dress Codes, Manners

: Bunlar iş dünyası

: Sonra ilham olma zamanı gelenler için itibar, rol model olma, kişisel marka anlatıyorum

: Bireysel de de

: Gardırop, davranış,iletişim tarafı yani mikro tarafta marka Yönetimi ?

: Danışmanlık

: Hepsi puzzle parçası

: ????????????

: Eeeee nasıl giyindiğinde nasıl davrandığında mühim

: İçerik kralsa İmaj kraliçe

: Uğur çok kıymetli bir hoca

: Değerli bir dost

: Öğrencileri şanslı

: Biz dostları da

: Karga kalbimi fethettin ????????

: Network de Sinaps misali

: Kumaş kısmı da

: Ben Nanoteknolojiye Tutku’yla aşık olmuştum boya ve renklere

: Kopamadım kumaş ve renklerden

: İstanbul Moda Akademisinde 5 yıl anlattım ☺☺☺??

: Yani Karga hayatta yaptığımız hiçbirşey biz istemeZsek boşa gitmez

: Ne öğrendiğimiz değil nasıl kullandığımız o bilgileri mühim

: O yüzden tarih matematik

: Psikoloji

: Kimya

: Fizik

: Marka

: Sosyoloji

: Felsefe

: Hiç biri boşa gitmedi

: Üni de Aldığım Latince derside, soğuk savaş dersi de

: Yaptığım mühendislikte, satış da, pazarlama da, müşteri ve marka yönetimi de

: En önemli adım :

: Gnothi seauton

: Yani

: “Kendini bil”

: Delphi’deki Apollon Tapınağı’nın girişinde altın harflerle yazılıydı.

: Bence hem marka hem de kişi stilinde en önemli unsur bu

: Kendini bilmek

: Bunun bir süreç ve yolculuk olduğunu da bilmek

: Mükemmellik vaadimiz yok

: Ama kimlik ve karaketimiz bize ait

: Onu yansıtmak gerek

: Bunun için de

: Gnothi seauton

: Ve çok teşekkür ederim güzel sözlerin için ??

: Kesinlikle Karga

: Değişim dönüşüm gelişim de önemli

: Yani aslında her marka değişir ama her zaman iyiye değil

: Muz düşün

: 3 gün kalsa 3 gün önceki gibi değildir

: Değişir ama olumlu değil

: Dönüştüğü her zaman pozitif değildir

: Evet

: Bu yüzden aslolan gelişimdir

: Marka stili de gelişiyorsa

: Hem makro hem de mikro için söylüyorum bunu

: İşte o zaman

: WOC

: Walking On The Clouds etkisi ????✨✨✨

: Bir kimliğin bir DNA’n olsun ona sarıl ve onun etrafında geliş

: İşte formül

: Vivaldinin 4 mevsimindeki örgü gibi

: ☁☁☁☁

: Sky is The Limit ?

: ??

: Evet

: Kesinlikle

: Bakmasını ve görmesini bilirsen

: Bu yüzden insan doğa ile beslenirse o zaman estetik bakış açısını kazanabilir

: Altın orana ne kadar yakışırsa o kadar estetik bir görüntü oluşuyor

: Ve doğa

: Ve yaradan

: Muazzam bir matematik ve kimya ve fizik ile Harika bir doğa yaratmış

: Biz insanlar sadece onu modelliyoruz

: Ve eğer etkin bakmasını öğrenirsen

: Bakıp görmesini o zaman renkleri kullanabiliriz

: Hem de muhteşem bir ahenkle

: ??

: Sadece renk de değil

: Oran orantı

: Malesef giderek dış merkezli olmamızın da sorunu

: Birileri bizi beğensin diye mi

: Yoksa kendini ifade için mi?

: Moda geçer

: Stil sonsuzdur

: Stil kimliktir

: Moda bir endüstri

: Sana daha çok ve bu sene de seneye de satmak için ?

: Moda : ben de, ben de diyor

: Stil : ben

: Hıııımmmm çelişki değil aslında

: Optimizasyon

: Kendini bulmak için herkes senin kadar uzun yaşamıyor ???

: Bazen yapılandan modellemek gerek

: Zamandan kazanmak için

: Estetiğin ise doğa da bir oransal harmonisi var

: Müzik gibi düşün

: Beste yapmak için notalar senin

: İstediğini birleştirebilirsin ve

: Bazı notaların geçişleri muhteşem uyumludur işte bu da estetik

: Ve geçişler sana aittir

: Kendi hikayeni yazarsın

: ☺☺☺

: Herkesin kendince bir bestesi vardır bazen sese gerek yoktur

: Kanatları söyler

: Bravo

: Stil bu dünyaya kendini anlatmak

: Hayat Duruşun

: Ve bunu renklerle, kıyafetlerle, evinle, yazınla anlatmak

: Kendine has ☺

: Zamansız

: Dün vardı, bugün var, yarın da olacak

: ?

: Hemen söyleyeyim

: Hayır

: Hatrı sayılır oranda

: Erkekler bu konu ile daha da ilgili diyebilirim

: Aslında şöyle düşün

: Çocukluğumuza gidelim

: Stil diye bir kelime bizim hayatımıza yeni girdi Karga

: Bir siyah önlük üstüne bir beyaz yakadan geliyoruz çoğumuz

: Evet senin oldukça geriye gitmen gerek ????

: O yaka da senin stilin değil annenin stili idi

: Sonra öğrendiklerimiz vardı

: Siyah ve lacivert giyilmez

: Kareli ve çizgili giyilmez

: Of kızım Of oğlum süse düştü okumadı demesinler

: Çok süslenme düşman edinirsin

: Vb.

: Sonra büyüdük

: Ve yeni dünya bize Show time dedi

: Stil

: Sonra programlar türedi

: Herbiri ya Brunch ya da

: Venedik’te maskeli baloya gitti

: Kimse normal insanlar yani bizler gibi

: İşe gitmedi

: Metroya metrobüse binmedi

: Yani stil sokağa inmeden ekranda yitirildi

: Dalga geçildi

: Tiye alındı

: Boş bunlar denildi

: Halbuki her insanın giyinmeye, kendine güzel hissetmeye ihtiyacı ve hakkı vardır

: ??????işte geldim burdayım ben bu işte ustayım

: ☺☺☺☺

: Evet sevdirmek

: Önce içi boşalan kavramın itibarını geri iade etmek ??

: Kargaya sarılan RMO emojisi bulamadım ?

: Teşekkür ederim

: Elbette

: Mesleklerin

: Kelimelerin

: Bireylerin

: Markaların

: Ülkelerin

: Dijitalin

: Oyyyy

: Aslında Vlog yapmak istiyorum

: Ben anlatırken çok mutlu oluyorum

: Yazarken parmaklarım yetişemiyor ?

: Ama

: Bir o kadar da dijitalle daha yeni yeni minik minik varım bu iş tek kişilik değil

: Umarım güzel bir ekiple güzel vloglar olur

: Çünkü dünya bu tarafa kayıyor

: Görsel dünyaya

: Ve muazzam hızlanıyor

: Ama bir o kadar da

: Sahte imajlar yürüyor

: Türüyor *

: Yani olduğu gibi değil algılanmasını istediği gibi yansıtma

: Algı oyunları

: Yani bir şarad

: Zamanlaması da

: Bıçak gibi

: Ekmek kesip güzeli çoğaltıp insanlarla paylaşadabilirsin

: Adam da öldürebilirsin

: Kendini de

: Nasıl kullandığımız önemli

: Dijitalde ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz de önemli

: Kesinlikle

: Bu konuda ben yolun çok başındayım

: Ama ne mutlu güzel insanları da bu vesile ile tanıyorum

: Bak hayatımda ilk defa WhatsApp’tan Röp. ☺??

: ??

: Bekliyorum ??

: Elbette

: İnci felsefesi ile çok özel

: Oluşumu

: Daha ziyade zamansızlığı

: Saflığın, asaletin, güzelliğin, şıklığın, inceliğin, estetiğin, zarafetin simgesidir inci. Milattan önce 500’lerde başlar hikâyesi… Eski Mısır’da ay ile, sonsuzluk ve mucizelerle; Eski Roma’da statü ve zenginlikle; Eski Yunan kültüründe de aşk ve evlilikle; Orta Çağ Avrupa’sında asalet ve zarafetle anılmış. Şövalyeler incileri savaş meydanlarına kadar taşımış, mucizesi onları korusun diye… Hikayesi çok ama çok değerli. İstiridyedir inciyi aslında inci yapan. İstiridyedir inciye dönüştüren bir kum tanesini, bir zerreyi. İstiridyelerin yüksektir kabuklarının direnci. Açılması son derece zordur, almaz öyle herşeyi. Dış kabukları kalsiyum karbonat esaslıdır bu da kimya bilgisi, bu yüzden birçok düşman için de caydırıcı istiridyenin dış yüzeyi… Ama aynı kalsiyum karbonattır oluşturan istiridyede inciyi. İstiridyeler içlerine kum, çakıl veya onlara zarar verecek parazit organizmalar girdiğinde rahatsız olurlar. Böyle olunca da bir korunma yöntemi olarak sedefle kaplamaya başlar üzerlerini, sessizce, usul usul izole eder bu davetsiz misafiri. İşte böyle oluşur aslında zarafetin ve asaletin simgesi.
İnci Latince’de “eşsiz” anlamına gelir. Bu yüzden Rönesans döneminde saraylar, krallar ve kraliçeler eşsiz incilerle bezenmişti. Bilge yerliler der ki: “Bir inci içinde sihrin gücünü gizler…” Ama aynı inci en başında istiridye içinde yabancı bir cisimdi. Değişimden öte dönüşüm bir kum tanesini inci haline çevirdi. Hayatınız sizin istiridyeniz… Hayatınızın sizi neye dönüştürdüğü de inci.

: Böyle bir anlamı var

: Latince de eşsiz demek

: Her insan bir inci bu yüzden

: Dün var bugün var yarın da olacak

: Timeless

: Ve aynı inci en başında istiridye içinde bir yabancı cisim

: Onu neye dönüştüğü ve nasıl geliştiği mühim

: Her daim

: Onsuz olmaz

: O bana hayatı ve insanı hatırlatıyor

: Hayat bizi insan yapar

: İstiridye de inci

: Yolculuk değerli

: Noktaları birleştirmek de

: Oyyyyy

: Kitabı yazdım 3 yıl yayınevi aradım

: ???

: Dediler stil kitabını kim alsın

: Erkekler okumaz çıkaralım dediler

: Pazarlık ettim

: Benim için bir başlangıçtı

: Yıl 2013

: Zamanı çoktan geldi ama

: İyi bir yayınevi ve elbette güzel bir tanıtım şart Karga biliyorsun

: Elbette

: Vazgeçmek yok

: Şimdi iki konu kendi kişisel markanı yarat ve iş’te giyim

: Vazgeçmediklerimiz en güzel hikayelerimiz kesinlikle

: O sayede Sivas’taki Hatice hanıma ulaştım

: İdealist öğretmen Seçil’e

: Ya da giyinmeyi seven Hakan’a

: Kıymetli ??

: Kesinlikle

: Mutluluk

: İyi Hissetmek

: Dr. David Burns

: Sonra

: İknanın Psikolojisi

: Cialdini

: Ve sinaps

: Uğur batı

: Ve bir de değişen beynim

: Sinan Canan

: Rengim Kırmızı

: ❤??????????

: Tutku, yaşam, enerji, heyecan

: Yani Tutku

: Hımmmmm

: Zor soru

: ???

: Türkiye’de İzmir

: Dünya’da şu ana kadar gördüklerimle Saygon

: Bir de Luzern

: ☺

: Tutku

: ?

: İnstagram

: Ahahaha oyuncaklarıma ders anlatırdım

: Öğretmek

: ??????????????

: ❤❤❤❤❤❤❤❤

: ????????

: 3 tane

: Hepsi tutkulu sabah 5 itibari ile

: Kesinlikle

: Artık herşey görseller ile

: Da kalkıyorum sabahları

: Evet köprüye 06:30da girmezsem trafiğe kalıyorum ?

: Şaka bir yana

: Sabah 05:00-05:30 gibi kalktığında muhteşem bir zaman dilimi var

: Hiçkimse aramıyor mail yok sessiz sakin

: 7

: Mis

: Bir sürü iş halledebiliyorsun

: Keyifle hazırlanıyorsun

: ☺☺☺☺☺☺

: Kargacım sabrın için teşekkürler

: Zira parmaklarım Zihnim kadar hızlı değil☺

: Ve çok keyifli

: Ne güzel oldu

: Ben teşekkür ederim beni tatlı okuyucularınla buluşturacağın için ??

: Aslında sevdiğim isimlerle bir kaç röportajın oldu: senior stajyer, uğur batı vb.

: Bülent Fidan

: Leyla Alaton

: Önerebilirim

: ??

: Bu ne güzel bir temenni, senin de Tutkun ve umudun kanatların olsun karga

: ??☺

: Hımmm?

: Geldiğinde yazacağım