Hiç kişisel gelişim kitabı okumayı denediniz mi? Eğer denemediyseniz siz de bendensiniz demektir. Bu kitapların içerisinde genelde neyin yazacağını aşağı yukarı tahmin edebiliriz. Fakat bazen gerçekten faydalı oldukları zamanlar da vardır. Son zamanlarda elime şans eseri almış olduğum bir kişisel gelişim kitabında tıpkı beni anlatan bir sayfa gördüm. Sürekli olarak aklında bir şeyler olan fakat bunları bir türlü eyleme dökemeyen biri… En sonunda uzun süredir hayalimde ve aklımda olan bu fikri ete kemiğe büründürme fırsatını Dijital Karga ile yakaladım.

Blogculuk konusunda çok mu bilgiliyim? Aslında takdir edersiniz ki alçak gönüllülük çoğu zaman iyidir. Fakat bu konuda yeterince iyi olduğum geçmiş tecrübelerim ile de sabit. Dahası İngilizce ve Almanca olarak bu dünya üzerine sayısız içeriğin yer alıyor olması. Bir süredir kişisel blog yazıyorum ve aslında blogculuk dünyası yerine sadece editörlük görevini üstlendiğim sitelerle ilgileniyordum. Fakat sonradan detaylıca baktığımda blogculuk konusunda insanların bilgi yetersizliğini tamamen en aza indirecek, onları sürekli olarak eğlendirecek, motive edecek ve hatta bilgilendirecek olan içeriklerin yayınlandığı bir blog olmadığını fark ettim.

Amacım kimseye çamur atmak değil elbette, fakat bu işte ne kadar iyi olduğumu zaman ve okuyucuların yazılarımı ne kadar tercih edeceği belirleyecek. Bu blog içerisinde okuyacağınız her yazı muhtemelen uzun ve başlıklara bölünmüş olacak. Bunun nedeni de içeriklerin yalnızca içerik olarak yazılmayacak olması ve blogunda uygulamak isteyenleri bilgilendirmek istemesidir. Siz bir şekilde blogunuzu kurmayı öğrenmiş olabilirsiniz, fakat herkes sizin kadar şanslı olmayabilir. İşte bu yüzden içerikleri oldukça detaylı şekilde yazmaya önem göstereceğim. Umarım sizler de yorumlarınızı eksik etmezsiniz. Şimdiden iyi ki doğdun DijitalKarga.com!

Dijital Karga’yı yaşatmak için arada bir bu tarz blog yazıları görebilirsiniz.