Facebook, siyasi reklam politikalarının ortaya çıkardığı sıkıntılarla uğraşmaya devam ederken reklam verenlerin korkularını dindirmek için harekete geçti.
Facebook, özellikle sosyal medyadaki markaları korumayı amaçlayan bir dizi yeni test özelliğini geçenlerde duyurdu. Bu yeni özellikler, şirketlerin reklamlarının yayınlandığı yerler üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmalarına yardımcı olmak için oluşturuldu.
Bu özelliklerin arasındaki en önemlisi ise reklam veren beyaz listeleri özelliği. Reklam verenler artık Facebook’a, tam olarak hangi sitelerde, videolarda ya da uygulamalarda reklam yayınlamakta rahat hissettiğini söyleyebilecek.
Facebook daha önce reklam verenlerin bazı listeler oluşturmasına izin veriyordu. Böylece markalar hangi içeriklerde reklamlarını yayınlamak istemediğini bildirebiliyordu. Ancak, bir markanın kendisi ile ilişkilendirmek istemeyeceği her video ve uygulamayı listelemek neredeyse imkansızdı. Bu özellikle ile, reklam verenler için işleri kolaylaştırıyor ve daha proaktif olmalarını sağlıyor. Beyaz liste özelliği, üçüncü taraf uygulamalardaki Facebook reklamlarını ve video içi reklamları kapsıyor. Şirket ayrıca içeriğe özgü videolar için de beyaz liste özelliğini açıkladı.
Beyaz liste özelliğine ek olarak, Facebook, ileri düzey reklam dağıtım raporlama özelliğini ve yeni marka güvenliği ortağı olan Zefr’i duyurdu. Zefr, Facebook’ta marka güvenliğini yönetmeye yardımcı olan DoubleVerify, Open Slate ve Integral Ad Science gibi diğer ortaklar arasında yerini aldı.
Bu yeni reklam özellikleri, Facebook’un serbest konuşma özgürlüğü adına siyasi içerikli reklamların doğruluğunu kontrol etmeme kararı nedeniyle ağır eleştirildiği bir zamanda geldi.
Reklam verenler, markalarının hoş olmayan içeriklerle birlikte görüneceğinden korktukları için Facebook’ta belirli türlerde reklam yayınlamaktan çekiniyorlar. Geçen zaman içerisinde Facebook, belirli içerik türlerini temizlemek için çalışıyordu.
Örnek olarak, geçen yılın başlarında, şirket Amerika’daki milliyetçi içeriğin tamamını platform içerisinde yasaklamaya karar verdi. Yine Amerika’da, gerçekleştirilen bir silahlı saldırıda, canlı yayın yapan bir kullanıcısına istinaden, canlı yayın sırasında site politikasını ihlal eden herkes için “tek kullanımlık” hak verdi.
İşin garip tarafı, Facebook yaşanan bu olaylar neticesinde çok da yara almamış çünkü sosyal medya devi bu sene borsaya her zamankinden daha fazla kar bildirdi. Bu yeni marka merkezli özellikler, reklam verenleri mutlu ederek onların platformdan ayrılmasını önlemek ve daha fazla para harcamaları ile ilgili gibi görünüyor. Milyarlarca kullanıcısı ve detaylı hedeflemeye izin veren reklam araçları sayesinde reklam verenler, sosyal ağlarla iş birliği içerisinde olmadığı takdirde kaybedecekleri çok şey var.