Gazeteler veya televizyonlar oldukça etkili iletişim araçları olarak insanlara yıllarca büyük hizmetler verdi. Ülkemizde ise hizmet vermeye ve etkisini sürdürmeye şimdilik devam ediyor. İnsanları hem eğittiler hem eğlendirdiler hem de bilgilendirdiler. Yine de dünya üzerindeki hiçbir düzenin değişmeden kalamayacağı gibi bu düzenlerin de değişmeden kalacağı düşünülemezdi.
İnternetin icadı ile birlikte yeni bir medya alanının doğacağı bilinseydi sizce de yine aynı başlıklar gazetelerde veya televizyonlar internetin icat oluşu duyurulur muydu? İnternet oluştuktan sonra ilk yıllarda oldukça pasif bir işleyişe sahipti. Çünkü insanların bu muhteşem bilgi kaynağına ulaşabilecek yeterli araçları yoktu.
Kısa süre sonra ise PC (Personal Computer) yani kişisel bilgisayarlar yaygın hale gelmeyi başladı. Kişisel bilgisayarların yaygın hale gelmesi demek artık her evin bir penceresinin yeni medyaya açılması anlamına geliyordu. Bu da internetin yeni bir medya düzeni olarak insan hayatına karışması anlamına geliyordu. Bilgisayarın eşiğinde internet geçen yıllar ile birlikte yavaş yavaş yükseldi. Bu sırada insanların ceplerine sığacak bilgisayarlar yani akıllı cihazlar ortaya çıktı. Bu cihazlar sayesinde hem medyadan her an haberdar olabilecektik hem de sıkıcı eski geleneksel düzenin yanı sıra yeni düzene de geçiş yapabilecektik.
Yeni medya, geleneksel medyanın bir üst versiyonu olmuştu. Yeni medya ile birlikte insanlar onları eğlendirebilecek bilgisayar oyunlarını gördüler ve onları eğitebilecek internet sitelerini keşfetmeye başladılar. Yeni medya ile birlikte tüm dünyadaki insanların birbiri arasındaki iletişimi tahmin dahi edemeyecekleri kadar artmıştı. Önceden bir mektubun bir kıtadan bir kıtaya hareketi haftalar ve hatta aylar sürerken yeni medyanın araçları sayesinde yalnızca birkaç saniye kadar sürüyordu. Hatta gece saatlerinde işlem yaptığınızda postanızın diğer bir kişiye ulaşması neredeyse saniyeden bile daha az bir zamana tekabül ediyor.
Durum böyle olunca insanlar da haliyle yeni medya düzenine doğru yönelmeye başladılar. Fakat yeni medya insanlara her ne kadar büyük bir iletişim ağı sunabiliyor olsa da insanların bir yanları hala geleneksel medyanın varlığını istemeye devam ediyor. Nitekim geleneksel medyanın unutulabilmesi ve tarihin sayfalarına gömülmesi bugün itibariyle bakıldığında pek mümkün görünmüyor. Ancak her geçen yeni gün ile birlikte yeni medya düzeni bir adım daha ilerliyor ve popüler olmaya başlıyor.
Yeni Bir Düzen Kuruluyor
İnternet başta olmak üzere diğer birçok yayın organı günümüze kadar sürekli aynı işleyişe sahipti. Devran matbaanın icadından internetin icadına kadar hep aynı şekilde döndü durdu. Birileri içerikleri oluşturur, diğerleri yani halk dediğimiz kısımda yer alan insanlar da bu içeriği yalnızca okumak, izlemek veya dinlemek zorunda kalan tarafta olurdu. Bu kara düzen asırlarca devam etti durdu. Bu süreç içerisinde medyanın yayın organları da elbette genişledi. Sadece kitaplar ve gazeteler değil, radyolar da ortaya çıktı. Daha sonra insanların hem duyma hem de görme duyularına hitap eden günümüzün de hala en kuvvetli yayın organı olan bir icat yani televizyon ortaya çıkmıştı.
Televizyon diğer birçok yayın organına göre günümüzün en kuvvetli yayın organlarından birisidir. Nasıl ki güneş girmeyen eve doktor girerse her güneş giren eve de mutlaka bir televizyon girerdi. Her ne kadar bu akıllı kutu kendine çok iyi yer tutmuş olsa da gelişen teknoloji ile birlikte ve internetin kullanımının yaygınlaşmasıyla yeni bir medya düzeni doğdu. Normalde tüm medya şirketleri bir patrona veya bir holding patronuna aitti. Bu medya kanalları üzerindeki asıl söz sahibi hiç kuşkusuz ekip veya patron tayfasıydı.
Fakat internetin gelişmesiyle birlikte medya düzenin içerisinde yeni bir şeyler daha ortaya çıkmaya başlıyordu. Topluma ait olan onlarca şey varken bir de topluma ait olan medya düzeni ortaya çıkmıştı. Topluma ait her şey gibi yine bu isim de sosyal kelimesine sahip olacak ve sosyal medya adı ile hayatlarımıza giriş yapacaktı.
Sosyal medyanın oluşumu yalnızca bir sene içerisinde olmadı. Sosyal medyanın meydana gelmesini sağlayan nice aşama vardır. İnternetin yaygınlaşması, insanların bloglarla ilgi duyması ve sosyal ağların meydana gelmesi ile birlikte sosyal medyanın da temelleri atılmıştı. İnsanlar sosyal medya fikrinden oldukça etkilenmişti. Düşünsenize asırlar boyunca sürekli holding veya bir patrona bağlı olan medya düzenini insanlar bir kenara ittirecek ve kendi düzenleri içerisinde var olacaktı. Yeni ortaya çıkacak olan medya düzeni tamamen halkın sahip olacağı bir şey olacaktı. Bu medya düzeni içerisinde yayın koordinatörü de patronu da genel müdür de insanların kendileri olacaktı. Üstelik artık istemedikleri içerikler yerine böylece sadece istedikleri ve ilgi duydukları içerikler ile ilgilenebileceklerdir.
Bu medya düzeninin en önemli özelliği ise hiç kuşkusuz, içeriğinin tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulacak olmasıydı. Yani, kağıt üzerinde her şey aslında mantığa uygundu. Sosyal medya gerçekten de topluma ait olan bir şey olacaktı ve onu geliştirip sarıp sarmalayacak olanlar da yine sıradan insanlar olacaktı. Bu fikir kağıt üzerinde tıpkı demokrasi gibi çok afili dursa ve herkesi fethetmeyi başarsa da maalesef düşünüldüğü gibi olmadı. Sosyal medyanın ortaya çıkması yalnızca toplumlara ait olan ve içeriğini toplumun bireylerinin oluşturduğu bir düzenin ortaya çıkmasını sağlamadı ayrıca bir de “Sosyofil” kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştu.
Kablodan çıkan yeni medya ile mücadelemize devam edeceğiz. Takipte kalın.