Dijitali anlamaya ve anlatmaya devam ediyoruz. İletişimin kendi gelişimiyle başladık ve medyanın kendisine hızlı bir şekilde vardı. Medyayı da iki farklı kategoride inceleyebilmemiz mümkün demiştik. Bunlardan birincisi eski medya veya geleneksel medya diyebileceğimiz mecraların tamamıdır. Geleneksel medya insanların büyük bir bölümünün kullanmaya devam ettiği basit iletişim araçları ve bunlar ile ulaştırılan yayınlardan oluşu. Örneğin, gazete ve televizyon geleneksel ve eski medyanın birer ürünüdür. Yine de eski dediğimiz veya geleneksel dediğimiz bu medyanın sandığınız kadar gücünün düşük olduğunu sanmayın.

Eski olmaları günümüzdeki etkilerini yitirmiş oldukları anlamına elbette gelmiyor. Aksine eski olmaları kemikleşmiş bir kitlenin olması anlamına geliyor. Bunu şöyle düşünebiliriz, okullar tatil olduğunda aslında birçok internet sitesi bu haberi günümüzde televizyonlardan daha önce duyurur. Yine de insanlar bu haberin televizyonda yer alıncaya kadar doğru olduğuna tam olarak kanaat getiremez. Her ne kadar güçlü olsa da yeni düzen varken eski düzenin de git gide popüler olması beklenemez. Ne yapılırsa yapılsın bu düzen artık eskimiş ve her geçen gün biraz daha da eskiyecek olan düzendir.

İlk geleneksel medya düzeni gazetelerin insanlara ulaştırılması ile birlikte başlamıştı. Medya aslında zamanında insanlar ile iktidar veya tahttaki kişiler arasında oldukça önemli bir göreve sahipti. Bu medyanın önemini ve toplumun yararına çalıştığını gösterilebilecek keskin nüanslardandır. Tüm iktidarların ve diktatörlerin hepsinin zamanında medyaya çeşitli sansürlerin uyguladığını görebilmek mümkündür.

Peki, neden medyaya sansür uygulanır?

Çünkü medya insanlara gerçekleri gösterebilecek, onları eğlendirmeyi bildiği gibi doğru yolu da en iyi şekilde gösterebilecek iletişim araçlarının arasında yer alır. Şayet bu sansürler uygulanmamış olsaydı insanlar doğru düşüncelere erişebilecek ve bu düşüncelerin ışığında hareket edebilecekti. Sansürün olduğu ülkeye devrimin girmeyeceği gerçeğini de böylece bir kere daha görebiliriz.

Medya cıss!

Günümüzde dahil olmak üzere tüm toplumlar üzerinde medyanın büyük bir etki alanı bulunmaktadır. Bu etki alanı öylesine büyüktür ki medya en büyük ve inatçı insan topluluklarını bile birkaç manşet haber ile sokaklara dökebilecek güce sahiptir. Sadece sokağa dökecek değil aynı zamanda bu sokakların yakılıp yıkılmasına yardımcı olabilecek kadar etki alanı büyüktür.

Medyanın insanların üzerindeki büyük etkisi de yine iletişim aracı olarak sürekli insanları aydınlatıyor olmasından kaynaklanır. Tabii aynı şekilde medya bu büyük topluluğu isterse en doğru şekilde eğitebilecek güce de sahiptir. Kısacası medyanın yenisi veya eskisi, gelenekseli veya popüleri her türlü büyük bir etki alanına sahiptir. Bu büyük etki alanındaki kişiler de iletişime geçilen kişiler yani halk dolayısıyla da bizlerizdir.

Sosyal medya, internet ve teknoloji üçgeni hayatımıza neler getirdi? Bir sonraki yazıda.