Üniversite seçmeden önce bunlara dikkat edin

Hayatınızın gidişini değiştirecek önemli birçok karar vardır. Aynı şekilde insanın eğitim hayatı da insanın hayatını değiştirebilecek en önemli alanlardan birisidir. Eğitim hayatınızın tüm gidişini etkileyecek olan şeylerden birisi de hiç şüphesiz üniversite seçiminiz olacaktır. Günümüzde birçok kişinin yaptığı en büyük hatalardan birisi de “Üniversite okuyalım da ne olursa olsun” veya “O bölüm olsun da nerede olursa olsun” mantığıdır. Oysa bu mantıklar sadece kişilerin kendini bir süre daha kandırmasına yardımcı olacak olan yalanlardır. Üniversiteye yerleşmeniz ve eğitim hayatınıza başlamanız ile birlikte aslında seçiminizin yanlış olduğunu da anlayamaya başlayacaksınız demektir.

Alanınız her ne olursa olsun doğru bir üniversite seçimi yapmak da en azından doğru alanı seçmek kadar önemlidir. Doğru olan bir üniversitede alanınızı çok daha büyük bir performans ile işleyebilirken doğru olmayan bir üniversite sizi kendi alanınızdan bile soğutabilir. Bu nedenle her öğrenci büyük bir titizlikle üniversite tercihini yapmalıdır. Aşağıda üniversite tercihi konusunda size yardımcı olacak en büyük beş madde yer alıyor. Eğer henüz üniversite eğitim hayatınız başlamamışsa veya başlamış fakat hala doğru üniversiteyi okuyup okuyamadığınıza emin değilseniz o halde bu maddeler size fazlasıyla yardımcı olabilir;

1.Üniversitenizin derecesi

Belki de birçok bölümünü okuyan arkadaş bana kızacaktır fakat İşletme bölümü üzerinden bir örnekle bunu açıklamamız sanırım daha kolay olacak ve size tam olarak ne demek istediğimi anlatacaktır. Örneğin puanı düşük olan birçok öğrencinin tercihi İşletme bölümünden yanadır. Fakat bir düşünün ki ülkemizin sayısız üniversitesi içerisinde İşletme bölümü bulunuyor. Bunların hepsinin puanı düşükken daha köklü ve eğitim kalitesinin yüksekliği ile bilinen üniversiteler için ise (örn; İstanbul Üniversitesi) çok daha yüksek bir puana ihtiyacınız oluyor. Bunun temel nedeni de üniversitelerin dereceleri arasında fark olmasıdır. İstanbul Üniversitesinden mezun olmanız elbette sizin kesinlikle harika bir iş hayatınız olacağını size garanti etmez. Fakat iş mülakatınıza gittiğinizde İstanbul Üniversitesinden daha prestijli bir üniversiteden gelen adaylar yoksa ve kendinizi geliştirme işini de gerçek mana da gerçekleştirdiyseniz muhtemelen iş sizin olacaktır.

Elbette bu çok basit bir örnek, nitekim bir işe alımda adaylar o firmanın kriterlerine göre değerlendirilir. Fakat hangi üniversiteden mezun olduğunuz, emin olun ki günümüz dünyasında artık birçok şirket için en önemli kriterlerin yanında yer alıyor. Hatta X üniversite mezunu üç farklı yabancı dili konuşabiliyorken sırf üniversitesinin prestij sahibi olmaması ve isminin olmaması nedeniyle tekrardan yabancı dili olmayan birinin seçildiği de sıklıkla görülebilen olaylara bir örnektir. Diğer yandan Üniversitenizin ayrıca Dünya üniversiteleri arasındaki derecesi de son derece önemlidir. Eğer İnternet üzerinden Dünya üniversiteleri sıralamaları gibi bir arama yaparsanız bizim ülkemizde yer alan gerçekten sayılı üniversitenin dünya üniversiteleri arasında yer aldığını görebilirsiniz. Eğer uluslararası şekilde çalışma gibi bir düşünceniz varsa veya yurt dışında çalıştığınızda emin olun eğitiminizin hangi üniversiteden olduğu çok daha önemli bir kriter olarak karşınıza çıkacaktır.

2. Bölümünüzün o üniversitedeki eğitim durumu

Üniversite tercihinizi yaparken saatlerce araştırma yapın, çünkü eğer kararınızı değiştirirseniz yalnızca araştırma yapmak için harcadığınız saatleriniz boşa gidecektir. Fakat yanlış bir üniversite tercihi yaptığınızda tüm eğitiminiz ve emekleriniz boşa gidebilir. Önemli olan hangi bölümü okuduğunuz veya hangi üniversitede okuduğunuz değil bazen de bölümünüzün en iyi eğitiminin hangi üniversitede verildiğidir. Bu maddenin sakın ha yukarıdaki madde ile çeliştiğini düşünmeyin. Nitekim prestij sahibi olan üniversiteler sadece konumları itibariyle isim sahibi olmazlar, ayrıca eğitimlerinin kaliteli olması nedeniyle de isim sahibi olurlar. İnternetten sosyal ağlar aracılığı ile istediğiniz bölümün öğrencilerine ulaşabilir, bu bölümün öğrencilerine bölümü nasıl bulduklarını ve eğitim kalitesinin nasıl olduğunu sorup yardım isteyebilirsiniz.

Böylece eğitimin kalitesi hakkında mutlaka kafanızda bir taslak oluşacaktır. Fakat sakın ha sadece birkaç facebook kullanıcısı ile kararınızı vermeyin. Öğretmenleriniz, eğitim görevlileri ve hatta sizi tanıyan rehberlik servisi öğretmenlerinden dahi bilgi toplayamaya çalışın. İnsanlar içgüdüsel olarak elindeki ile yetinmeyi bilmeyebilirler. Eğer bu öğrencilere denk gelirseniz hepsi üniversitenin çok kötü olduğunu veya tam aksi şekilde çok iyi olduğunu size savunabilir.

3. Hocalara bu seferlik takılı kalın!

Lisedeyken genellikle kafamıza rehberlik hocalarımız sürekli olarak “Öğretmene takılı kalmayın” sözüni kakar ve bizi evrensel hale getirmeye çalışırdı. Evet, bu lise için gerçekten işe yarayabilir fakat üniversite eğitiminde bazen işe yaramadığına tanıklık edebiliyoruz. Gitmek istediğiniz bölüm hakkında bilgiyi üniversitenin internet sitesinden alabilmek artık mümkün. Derslerinize Doçentlerin mi girdiği yoksa araştırma görevlilerinin mi girdiği önemli bir kriter değil mi? Elbette! Hatta en önemlilerinden birisi bile denebilir.

Üniversitenin o bölümünde çalışan öğretim görevlilerinin kalitesi demek, sizin de o kadar kaliteli bir eğitim alacağınız anlamına geliyor. Elbette belki de yüksek öğretim görevlilerinin derecelerinin yüksek olması egolarının büyük olmasına neden olacak ve size saç baş yoldurtacaktır. Fakat diğer yandan bunun geleceğiniz için son derece önemli olduğunu unutmayın. Hatta sıkılmazsanız, üniversitedeki öğretim görevlileri hakkında da kısa bir araştırma yapabilirsiniz.

4.Üniversiteniz ve konumunun sosyal imkanları

Elbette eğitimin son derece önemli olduğunu kabul ediyoruz fakat bunun yanı sıra sosyal yaşantınızın ve üniversite hayatınız boyunca geçireceğiniz günlerinde unutulmayacak günler olduğunu biliyoruz. Bu nedenle hem üniversitenizin konumu hem de sosyal imkanları konusunda bolca araştırma yapabilirsiniz. “Üniversite olsun da nasıl olursa olsun.” Diyerek tercih yapıp daha sonra “Dağın başına okul yapmışlar.” Lafını bolca duyacağınızı garanti edebilirim. Eğer tercihinizi doğru bir şekilde yapmazsanız, sahile yakın yerler yerine dağın başında bir okula da gidebilirsiniz. Tabii, eğer sahiller yerine dağları ve zorlu şartları kabulleniyorsanız o zaman sorun yok demektir.

5. Gurbete gitmeyin, Üniversiteye gidin

Muhtemelen tercihlerin sonrasında siz de bu senaryo ile karşılaşacaksınızdır. Gitmek istediğiniz üniversite harika olabilir fakat buranın ne kadar uzakta olduğu ve şartlarının size ne kadar uyduğu düşündüğünüzden çok daha önemli olabilir. Nitekim üniversitenin bulunduğu bölge çok sıcak olabilir veya aksine çok soğukta olabilir. Mesela yağmurlu iklimi sevmeyen saçınızın kabarmasından hoşlanmayan biriyseniz, her gün yağmurlu bir güne başlamak sizi kısa süre sonra okulunuz ve dersleriniz iyi olsa bile buralardan kaçırmaya yetebilir.

Ne aya gidip donun ne de güneşe gidip yanın, şu zamana kadar yaşamış olduğunuz iklim koşullarına uygun bir yeri tercih etmeniz sizin için çok daha iyi olacaktır. Diğer yandan üniversitenin lise gibi olmadığını hatırlayın, bölümünüz her ne olursa olsun çoğu zaman tatiliniz olacak böyle zamanlarda evinize gitmek için 900 KM yol gitmek pek de cazip olamayabilir. Bu kriterleri de daima göz önünde bulundurarak tercih yapmanız, üniversiteden zevk almanıza yardımcı olacak ve dolayısıyla derslerinize de başarı olarak yansıyacaktır.

İlginizi Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

Sonraki yazı
Dijital Karga’nın Efsane Dönüşü: Ters Köşe Şeylerle Dolu Bir Yolculuk
Önceki yazı
Geleceğin Meslekleri Nelerdir?