Bu sohbete gönderdiğiniz mesajlar ve yaptığınız aramalar artık uçtan uca şifrelemeyle korunmaktadır.
: Dijital dünyanın ekolojik anarşisti Onur Durmuşoğlu ordaysan burdayım de. Karga ile WhatsApp Röportajı yapmaya var mısın?
: Burdayım. Burda ! ✌ Ayrıca John Zerzan candır !
: Babalarla gelme, gaklarım kaçarsın! Seni bulmak zor dediler, yakalamışken kaçırmayayım dedim. İnsanların ekolojik sistemde nasıl bir dönüşüme evrildiğini tartışmak isterdim ama biz daha çok dijitalle ilgili konuşalım istiyorum. Ne dersin?
: Niye sen ekolojik karga değil misin ? Doğru ya en son Dijital Karga oldun. Hadi dijitalden bahsedelim! 🙂
: Yaşasın dijital, elveda ekolojik anarşizm ? Dijital şakaya gelmez diye boşuna demiyorum. Acayip bir gücü var her şeye dokunuyor.
: En son Kılınç Orhan Erdemir ile gördüm seni. Yanında, pek anlaşamasak da, Haydar Özkömürcü vardı. Gak guk yapıyordunuz.
: Senin de gözünden bi’şey kaçmıyor. Yakında çok acayip gagalayacağız. Sürpriz olsun.
: Gagalamaya devam edelim. Bilge Adam’ın kuşları haberleri uçuruyor. Facebook Reklamcılığında çığır açıyormuşsun ? Nedir bu işin sırrı? Gagalamak yetmez neticede ?
: Aslında fb reklamlarında bir hikaye yok. İşin sırrı içerikte içeriğin tonunda. Ama paneli de hafife almamak lazım.
: Bir söz var çok meşhur. Her topal satıcının bir kör alıcısı vardır. İçerik de böyle. Bok bile yazsan bunu doğru tonda üretirsen üstüne bir de bu içeriğin alıcısını iyi hedeflersen ortaya harika işler çıkıyor.
: Ton dedin Ton Of Voice Onuru çağırdın. İşte asıl hikaye! Lakabın olmuş Tonofvoyscu. Bizim tonumuzu nasıl değerlendiriyorsun?
: Gak bile yazsak dünya kadar rt alıyoruz ?
: Dedim ya, her topal satıcının bir kör alıcısı vardır. Demek ki güzel gaklıyorsun. Sen bu işi çözmüşsün Karga!
: İltifat mı ettin laf mı çaktın anlamadım ama senin tonunu anlamaya başladım ?
: ? yok canım ben sana hiç laf sokar mıyım?
: Dijitalde başarılı bulduğun TOV markası var mı? Gagalayabileceğimiz..
: TOV ne la ?
: Nasıl bilmezsin! Troll ve Okaliptüs Vakfı. Ton of voice yahu, ne olacak başka.
: Hmm bi düşünelim, son zamanlar da İNG Bank’ın “Para Mevzuları” meseleyi güzel çözmüş, “meyhanedeyiz.biz” var. Bir de “Beşiktaş Belediyesi” fena değil.
: En son uçkun ile mücadele ediyordu Beşiktaş belediyesi
: Yanlış okuma “uçkun”
: 🙂
: Mücadeleye devam edenlere tam destek ? Uçkunlar beni gördü mü toz oluyor ortalıktan 🙂
: ING BANK ne ayak, geçen de ordaydın?
: Hep merak etmişimdir. Toplantılarda ne konuşulur diye..
: Bir konuda danışmanlık vermeye gittik Haydar Özkömürcü ile faydalı bir konuşma oldu.
: Danışman, alırım bi dal. Hangi alanlarda öne çıkıyorsun?
: Aslında toplantılar da ne konuştuğumu ben de çok bilmiyorum. Akışına bırakıyorum doğaçlama.
: Müşteriye önceden doğru düzgün bir sunum hazırlamıyorum mesela.
: Çünkü benim tek bir derdim var.
: Danışmanlık meselesine bağlayacağım şimdi.
: Tek bir danışmanlık veriyorum aslında.
: Bu dijital değil, sadece dijital odaklı bir danışmanlık.
: Sektöre de böyle mi giriş yaptın? Bir gün şarkı dinliyorsun, bir derdim var artık tutamam içimde dedin ve dijitalin koca okyanusuna daldın. İletişimden pazarlamasına reklamından içeriğine etkileşiminden raporlamasına kadar kulaç atıyorsun.
: Tam öyle başlamadı çocuk yaştan bu yana hep dijitalin içindeydim. Kıyısında, köşesinde, ortasında… Her yerde olmaya çalıştım. Dijitalde her yöntemi denedim ve kendime şunu söyledim: “Bir dakika, yahu burada başka bir mesele var.”
: Düşünsene ne yapıyorsam patlıyor hem de çok pis patlıyor.
: Çünkü hiç denenmemiş şeyler yapıyorum.
: Düşünüyorum evet ne yapsam patlıyor ?
: Benimki negatifti 🙂
: Sonra bir gün aydınlandım. Dedimki, bir dakika ya, ne oluyor. Mesele dijital mi ?
: Sonra sosyal psikoloji davranış bilimine odaklandım.
: Dijital düşünmeyi bıraktım en başta. Çünkü dijitalde iyi bir şey yapmak istiyorsan, önce dijital düşünmemen lazım. ( bana göre. )
: Burada anlatmak istediğim şey şu, platformlara partiler gibi bak, fenomenlere parti başkanları, markalara genel kurmay başkanı gibi bak.
: İnsanlar bir topluluğa dahil olmak istiyorlar. Bu yüzlerce yıldır böyle.
: İnsan neden topluluğa dahil olmak istiyor ? Topluluk nasıl oluşturulur? Bu sorularin cevapları zaten seni bir adım ileriye götürüyor.
: Sonra, meselenin dijitalden çok bir topluluğa dahil olmak olduğunu, o topluluğun güçlenmesinin en güzel yolunun da topluluğa üye bireylerin yaşadığı deneyimlerden geçtiğini görüyorsun.
: Topluluğa dahil olma isteğimiz dijital ile beraber zirve yapmış olabilir mi? Gerçek hayatla dijitaldeki yansımalarımız birbirinden çok farklı çünkü. En azından büyük bir çoğunluk için.
: Topluluklara dahil olma arzusu belki buradan geliyordur. Özenme, benzeme, elde etme, beğenilme…
: Dijital topluluklara asıl kisiliklerimizden karakterimizden sıyrılarak başka bir karakterle dahil olabiliyoruz.
: Bu çok kolay.
: Düşün gerçekte tanıdığın kaç kişi dijital varlıkları ile tutarlı ?
: Kargalar, kurular, seniorlar….
: …dışında, iki ayağımdaki parmak sayısını geçmez. Dijital yansıması ile gerçek yaşamları bir olan.
: Aynen öyle neden biliyor musun ? Çünkü gerçek kişilikleri ile dijital de oluşturdukları kişilik çok farklı. Markalar da da durum böyle.
: Markalara değinecek olursak kendilerini dijitalde doğru yansıtabiliyorlar mı diyecektim sen yürüdün zaten ?
: X markası gerçekte çok başka bir karakterdeyken dijital de başka biri oluyor.
: Ama sorun şu ki markaların dijitalin dışında yaşattıkları deneyimleri hepimiz biliyoruz. Dolayısı ile dijital de ağzı ile karga tutsa dahi geleneksel de deneyim yaşatmayan marka bi cacık olamıyor.
: Sonra da gelip biz neden sadık müşteriler kazanamıyoruz diyorlar.
: Sadık müşterisi olduğun bir marka var mı?
: Varsa neden, yoksa neden?
: Viva! Vivalines ! 🙂
: Nedeni basit, çünkü dediğim şeyi anlayan ve bu noktayı bana gözü kapalı emanet edebilen bir marka.
: Doğru, gökyüzü şahit oradan çıkmak bilmiyorsun. 360 derece dijital danışmanlık verdiğin markalardan biri gördüğüm kadarıyla. Deneyim pazarlaması odak noktaları ve senin de öyle.
: Kesinlikle henüz doğru düzgün dijital iletişime başlamadık ama insanlar akın akın bizi paylaşıyorlar. Neden ?
: Çünkü işe geleneksel deneyimlerden başladık.
: Deneyim pazarlaması ile dijital pazarlama arasında oluşan bağdan bahsedilir misin? Vivalines bu konuda derslere konu olacak bir örnek.
: Sosyal medya nedir? Sosyal olan ne ? Platform mu yoksa insan mı ?
: Ben beğendiğim bir yemeği Instagram’dan paylaşmadığım sürece Instagram’ın ne anlamı var ?
: Annem böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?
: Hikaye şu Kargacım!
: Bütün bu sosyal platformlara içerik üreten bizleriz.
: Platformları yaşayan mecralara dönüştürenler sizlersiniz. Son zamanlarda benim de katkım oluyor. Paylaşım ekonomisinin fundamentali bu, kilit konu.
: Neden insanlar bizim için içerik üretmesinler?
: Bak sen de mesela şu an içeriği benimle üretiyorsun.
: Dolayısı ile insanlara dijital ya da geleneksel bir deneyim yaşattığın da
: Bu deneyim de samimi ve içten olduğun da üstelik bir de marka ile tutarlı olduğunda insanlar seni paylaşırlar seninle sohbet ederler
: Dijital iletişimin de temeli bu bence.
: Yoksa tool platform panel bunlar sadece senin arkadaş olabileceğin insanı sana buluyor.
: Onunla ne konuşacağını sana söylemiyor.
: Eskiden beri sinirlerimi bozan bir şey var simdiler de pek kalmadı.
: Akşam hangi filmi izleyeceksiniz ? Surda şunu yemek müthiş değil mi ?
: Düşünsene bir topluluk içindesin biri sana yeni tanışmış olmana rağmen sürekli şunu diyor
: Hey akşam hangi filmi izleyeceksin ? Sence de barselonanın bilmem ne kentinde ki bilmem ne kalbini hoplatmıyor mu ?
: Gibi saçma salak sorular soruyor.
: Hatta bir tanesi de diyor ki taptaze ve leziz çikolatasıyla seni baştan çıkaracak dondurmamdan tatmak ister misin ?
: Biri bana bunu dediğinde muhtemelen ne diyon la sen değişik derim.
: Ama markalar içeriklerini böyle çıkıyor.
: Sonra da biz o kadar satın alma yapıyoruz niye etkileşim oranlarımız düşük.
: E düşük olur tabi değişik, sen tüketicinle gerçekten arkadaş olmak istiyor musun ?
: O zaman insan gibi oturup sohbet edeceksin, ona küçük sürprizler yapacaksın
: Beni paylaşırsan sana sosis paketi veririm deyince sadakat elde etmiyorsun ya da arkadaş olmuyorsun.
: Ticaret yapıyorsun.
: Hata mı yaptın bize mail atın deme mesela
: Özür dile yahu
: Biz bayram da yolcularımızı mağdur ettik, sonra onlara 2 bedava bilet gönderdik ve mektupta dedik ki sıçtık özür dileriz. Hazırlıksız yakalandık.
: İletişimin, dijitalle beraber yaşadığı bir değişim var. Markalar bu rüzgarı arkalarına ya da önlerine alacaklar. Doğru karar vermeleri için gözlerini kulaklarını iyi açmalılar: Dijital Şakaya Gelmez!
: Aynen öyle!
: Etkileşimi ölçmek için nasıl bir yol izlenmeli? Markalar bu noktada erişimi, doğru kitleyi, etkileşimi yeteri kadar ayırt edemiyorlar.
: Kurulan yanlış iletişimi görmek için ölçümleme iyi bir fırsat.
: Evet çok ama çok önemli.
: Raporlama yazılımları pek yeterli olmuyor.
: Dolayısı ile bütün platformları açıp Analytics, Metrica ne varsa sosyal medya platformlarının verilerini excele atıp tek tek manuel raporlama çıkarman lazımki verilerden iç görü üretebilesin.
: Sosyal medya kullanıcısı markayı samimi bulmayınca sallamıyor bile.
: Kopmak istemiyorlar ama sadakat de kurmuyorlar.
: Aynen öyle. Aslında tam olarak şöyle.
: Biraz önce verdiğim bir arkadaş ortamında buluşma örneğine geri dön.
: Hayal et marka saçmalıyor ve tüketici de çok muhatap olmuyor hali ile. 🙂
: Dijitalle beraber gelişen sektörlerden biri de reklamcılık ve tabiiki ajanslar. Bu konu hakkında da fikirlerin vardır mutlaka. Farklı ajanslarda tecrübe edinmişsin.
: Edinmez miyim ? Edindim. Çalıştığım ajanslar pek ic açıcı değil.
: İçeride kariyer kavgaları, egolar cirit atıyor.
: Mesela ayrıldığım bir ajansın başkanı aman içeride ne olduğunu kimseye söyleme karışıklığı bilmesinler dedi istifamı verdiğim de.
: Peki dedim sorun yok.
: Sonra ne oldu biliyor musun ?
: 2 ay çalışıp 3 kere istifa verip kabul etmeyen ajans başkanı senden çok şey öğreniyorum diyen adamlar
: Arkamdan 1 yıl çalıştı verim alamadık dediler.
: 🙂
: Hala neden bunu yaptıklarını bilmiyorum.
: Sorduğumda ise biz öyle bişey demedik olur mu öyle şey diyorlar.
: Hatta Türkiye’de en iyi dijitalci olduğumu iddia eden oldu.
: Sence öyle misin?
: Tabii ki de hayır.
: O zaman dans ??
: O zaman renk ! ?
: Peki geleceğini nasıl görüyorsun ajansların?
: Tek bildiğim renk siyah ?
: Geleneksel ajanslar artık geleneksel iletişim tekniklerini bırakmalı. Tüm deneyimledigim markalarda bi ton para bayıldığımız reklam filmleri bir işe yaramadı ama amatör bir çalışma ya da bir haber videosu ciddi etkileşim aldı.
: Beyaz!
: En büyük Beşiktaş!
: Pardon Kargacım siyah deyince gaza geldim.
: Markalar, ajanslar derken gel gelelim derneklere. Dijital alanda dernek tecrüben de olmuş. Türkiye’de ve dünyada nasıl değerlendiriyorsun bu alanı.. Mark Zuckerberg de işi tamamen vakfa çevirdi, biliyorsundur.
: Mark’a bakmak gereksiz. Kendi ülkemiz için de durum pek güzel değil. Organize olamadık, birbirimizin üstüne basmaya çalışıyoruz.
: İyi bir dernek gelip herşeyi toparlamalı.
: Gün gelir. 🙂
: Menekşeler de açılır üstümüz de, leylaklar da güler !
: Ben gülmem, gayet ciddiyim bilirsin!
: Ve ciddi bir konuya daha geliyorum.
: Eğitim eğitim eğitim diye bastıra bastıra giriyorum konuya. Bilge Adam alesinin eğitmen kadrosunda yer alıyorsun. Ajanslar da, dernekler de eğitime girişti ama verim alınamadı.
: Bilmez miyim ? Ben değilim. ?
: Üniversitelerde bu işin diplomasını veremiyor, henüz.
: Bilge Adam bu iş için biçilmiş kaftan. 15’e yakın eğitmenizle müfredat sürekli güncel. Çünkü 15 kişi bir araya gelip, öğrenciler için en doğru müfredatı çıkarıyoruz. Çünkü hepimiz sektörde iyi markalar ile beraber çalışıyor ve neye ihtiyaç olduğunu biliyoruz.
: Başka iyi kurumlar da vardır elbet.
: Aksi halde geldiğimiz noktada dijital alanda bu kadar problem yaşamazdık.
: Bana da öyle geliyor.
: Ben öğrencilerime dijitalden çok toplulukları ve onları anlamayı öğretiyorum.
: İnternette falan bulunan bilgileri anlatmayı sevmiyorum.
: Çünkü zaten öğrenci onu bulur okur öğrenir. Uygulamasız da eğitim vermiyoruz zaten.
: O zaman Dijital Zirve için düşündüğüm yeni gündemi ilk sana sorayım: “Sosyal Medya Uzmanı Kimdir?”
: Sosyal medya uzmanı iletişim süreçlerine hakim, sosyoloji ve tüketici deneyimi bilen, okuyan, okuyan ve platformlarla kendi yapmış gibi oynayan kişidir. Korkmak lazım!
: Benim kadar tehlikeli olacak yoksa olmaz yani ?
: Olmaz tabi.
: Sosyoloji, okumak ve deneyim anahtar kelimelerin. Dijital bünyeler için vitamin etkisi yapacak kitaplar önerebilir misin?
: Scott Stratten Unmarketing – freud kitle psikolojisi ?
: Emojiler çok gündeme geldi son zamanlarda, dijital iletişimdeki yerini ne derece önemli buluyorsun?
: Kelimelerin yetmediği durumlar da müthiş bi duygu ifade aracı. Çok önemli.
: En sevdiğin emoji o zaman?
: ✌?✌
: En sık kullandığın mecra?
: Facebook
: En çok beğendiğin mobil uygulama?
: Whatsapp
: Lovemarkın vardır mutlaka?
: Viva Lines ! 🙂
: Orijinal bulduğun yerli dijital bir iş var mı?
: Karga !
: En sevdiğin şehir?
: Sevmiyorum
: Ekolojik dengemi bozdun ?
: Vazgeçemediğim dersek İstanbul.
: Biri beni burdan kaçırsın !
: En sevdiğin kelime
: Ama hayatım!
: Ajans dünyasına söylemek istediğin bir şey var mı?
: Allah akıl fikir versin. 🙂
: Fikir olmayan ajans iş yapamaz değil mi ?
: Onun için de akıl lazım.
: Dijital pazarlamaya yeni başlayanlar için önerin var mı?
: Bir bilene sorsunlar, olmadı Bilge Adam’a gelsinler. Ben konuşurum indirim de yaparlar. 🙂
: Ooooo Kargastik hareketler ? Yalnız yetmez, Vivalines’da da indirim istiyorum. ?
: %30 köpeğin olsun !
: Torpilli röportaj ile dünya tarihine geçtik ?
: Çok zarar ettim ama canın sağolsun.?
: WhatsApp Röportajını nasıl buldun?
: Deneyim pazarlaması sayılır.
: Senior ve Pazarlama Kurusu harikaydı.
: Bu kadar mı?
: Yapanın gagasına sağlık ailecek takip ediyoruz.
: Sonuçta bir senior bulup röportaj yapmak her kişiye nasip olmaz.
: Ben seni tek takip ediyorum ?
: Ailecek edersek korkarsın ?
: Beni çok takip eden yok ya, hiç bakamıyorum o işlere ?
: Tespitlerini ve tecrübelerini paylaştığın için teşekkür ederiz. Cevizin bol dijitalin başarılı olsun ?
: Cümlemizin. 🙂
: Röportaj için teşekkürler Karga !
: Gak!
: Guk!