Bu sohbete gönderdiğiniz mesajlar ve yaptığınız aramalar artık uçtan uca şifrelemeyle korunmaktadır.

: Öğrencileri tarafından çok sevilen, havadan sudan konuşan, samimi ve daha birçok konuda yüksek düzeyde bilgi sahibi Mikdat Hocam, Kargadan, Gak!

: Benim guk mu demem gerek? 🙂 Merhaba

: ☺️Kargalar gak guk yapar hocam

: Nasıl gidiyor havalar Mikdat Hocam?

: Kim ve ne için sorduğuna bağlı karga kardeş. Gezmek tozmak isteyenler için havalar iyi gidiyor. Yağdır mevlam su diye ağlayan çiftçi için kötü gidiyor.

: Duyanlar ve duymayanlar için soruyorum. Duysunlar okusunlar diye.

: Kargastik bir röportaj yapalım mı?

: Hayat böyle bi şey, hem üzücü hem de güzel yanları var. Şimdi tedbir alırsak ilerde daha fazla üzülmeyiz.

: Acısıyla tatlısıyla, planladıklarımızla karşımıza çıkanlarla. Hayat…

: Kargaları bilmem ama biz pek plan yapmıyoruz. Biraz günlük hay huy içinde geleceğe pek bakmıyoruz

: ? Biz de pek bir plan yapmıyoruz, tek derdimiz cevizleri kırmak ve paylaşmak.

: Biz yine de havadan sudan konuşalım isterseniz Mikdat Hocam. Meteoroloji mühendisliğini neden tercih etmiştiniz?

: Ben mi? 18 tercih içerisinde 13. sıradaydı. 1979-80 yılları arasında anarşiden ötürü ders çalışamadık. Okula da gidemedik. İnşaat Teknik Lisesinde okuyordum. İnşaat ya da mimarlık istiyordum. Kısmet meteoroloji mühendisliğiymiş. İyi ki de tercih etmişim.

: Son cümlenizi kurabilecek insanların ülkemizde artabilmesi umuduyla ?

: İmkanınız olsa üniversite öğrencisi Mikdat Kadıoğlu’na ne söylemek isterdiniz?

: Evet insanlar elindekinin kıymetini pek bilmiyor.
Çitin öteki tarafı daha yeşil görünür şeklinde bir Amerikan Atasözü var. Herkes kendi mesleğinden şikayetci, gözü başkasında.

: Zamanını doğru değerlendir. Bilgisayar ve İngilizceye önem ver. Notlarını yüksek tutmaya çalış derdim.

: Gözler hep dışarıda. İnsanlar ellerindeki cevizlerin kıymetini bilmiyor. Oysa ceviz kanatlandırır.

: Şükürsüz bir toplum olduk çıktık.

: Haklısınız hocam.

: Askeri meteoroloji konusunda ülkemizde değerli bir yeriniz var. Meteorolojik faktörlerin sonucuna etki ettiği savaşlar, günümüzde de oluyor mu?

: Askeri meteoroloji konusunu sadece gündeme getirdim ve bir iki tez yaptırdım. Ama bu konuyu TSK’ya henüz kabul ettirip uzman bir birim kurduramadım. ABD’de öğrenciyken sınıf arkadaşlarımın büyük bir kısmı askerdi. Bir sivil meteoroloji mühendisi, asker bir meteoroloji gibi düşünmesi, analiz yapması, silah ve hedef secmesi mümkün değil.

: Çok farklı bir kapı açıldı Karganın zihninde. Peki savaşları bu çalışmalar etkiliyor mu?

: Tarihteki yeri tam olarak nedir?

: Tarih boyunca bir çok savaşı etkilemiştir. Fransız ve Rusyadaki Ekim İhtilalinin temelinde vardır.

: Askeriye ve tarihedeki yerine pek çok örnek vermek mümkün.

: Tarih meteorolojist ve meteorolojik şartların savaşların kaderinde oynadığı rolün örnekleriyle dolu. Meteorolojinin askeri operasyonlar açısından önemi çok eskiden beri de bilinmekte. Örneğin, MÖ 500 yıllarında Çin Generali Sun Tzu “Yeri bil, havayı bil, o zaman zaferin tamam olacak” diyerek konuya dikkat çekmiş. O zamandan bu yana sonuçlarına meteorolojik hadiselerin etki ettiği pek çok olay yaşandı.

: Eskiden klasik silahlar, sadece hava şartları ve iklimin şekillendirdiği fiziksel çevreden etkilenirdi. Şimdi ise elektro-optik silahlar tüm çevre ve atmosferik şartlardan etkilenmekte. Diğer bir deyişle “akıllı silahlar” hava şartlarına daha bağımlı. Örneğin, lazer güdümlü bombalar bulutlu, yağışlı ve sisli havalarda verimli kullanılamıyor.

: Ne zaman ve nerede askeri operasyonlara çıkılacağına karar verirken düşmanın meteorolojik bilgilerine de ihtiyaç var. Bu nedenlerden dolayı savaşan ülkeler, savaş anında meteorolojik bilgi ve hava tahminlerini gizli tutar. Bu durumda her ülke kendi yaptığı gözlemlere, barış anında yaptığı bilimsel çalışmalara ve hava durumu istihbaratına göre askeri operasyonlara karar vermek zorunda. Bu nedenle günümüzde, Sun Tzu’nun da söylediği gibi, Askeri İstihbarat = Hava + Düşman + Arazi formülü geçerli

: Gelişen teknolojiyle ilerleyen askeri meteoroloji, savaşlarda komutanlara daha büyük avantajlar sağlamaya başladı. Bu nedenle, ABD’de Hava Kuvvetleri’nin 2025 yılında “Havaya Sahip Olmak” hedefi savaşlarda havayı da kullanmayı, askeri avantajlar sağlamak için askeri operasyonlara entegre etmeyi amaçlamakta. Havayı kazanmak için silah operatörleri ve meteorolojistler artık hem kendilerinin ve hem de düşmana ait silah sistemlerinin hava şartlarına bağlı olarak değişen performansını tahmin etmek zorunda. Silah ve hava şartlarının etkileşimini anlamak askerlere “savaş için doğru havayı seçme” ve “havaya sahip olma” avantajlarını getirecektir.

: Osmanlıda da havayı silah olarak ya da lehine kullanmanın pek çok örneği var.

: ABD’de doktora öğrencisiyken bir gün Amerikan Meteoroloji Birliği Bülteni’nde Kırım Savaşı’nın meteorolojik analizine rastlayıp okumuştum. Kırım Savaşı’yla dünyada modern hava tahmininin başladığını öğrenince de çok şaşırmıştım. Araştırmayı Helsinki Üniversitesi Tarih Enstitüsü’nden S. Lindgren ve Kudüs Hebrew Üniversitesi Meteoroloji Bölümü’nden J. Neumann yapmıştı. Bize de böyle bir araştırma yapmak nasip olur mu? Arşivlerimizi Çinlilerin yaptığı gibi bir de meteorolojist ve hidrolojist gözüyle okur muyuz? Bilemem!

: Hammer’a göre 1443’ün kışında Sultan Murad, Suçi geçitlerini kapatmak için bütün gece dağın yamacına su akıtmış. Ertesi gün buzdan bir duvar Macar süvarilerini karşılamıştı.

: Keşke Sarıkamış Taarruzu’nda hava şartlarının etkileri göz önünde bulundurulabilseydi. Çünkü hava hiçbir zaman tarafsız değildir, savaşta ve barışta bize karşı veya bizimle beraberdir. ‘Eğer avantajımız olacak şekilde kullanırsak, hava müttefik; kullanmazsak düşman olur.’

: Alptekin Müderrisoğlu’na göre (Kasta Yay.) Koçfanes Köyü’nün ağası Hüseyin Bey, Enver Paşa’ya ‘Sarıkamış hareketinde dikkate alınmayan bir şey var. O da soğuk, kış’ dediğinde, ‘Askerin moralini kırıyorsunuz. Konuğunuz olmasaydım, bu sözleriniz için şimdi sizi vurmam gerekirdi’ demiş. Günümüzde Enver Paşa gibi kişisel ve siyasal tutkularının esiri olanlar, bu senenin modası haline gelen tutmayan ‘kar söylentileri’nin gerçek nedenlerini duymak bile istemez. Hatta hava tahmininde büyük ölçüde yurtdışına bağımlılığın ülkemizin savunması için de bir risk oluşturduğunu söylerseniz birilerinin ‘şahsiyetini rencide etmiş’ bile olabilirsiniz. Halbuki, ‘Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz.’

: Müthiş bilgiler hocam araya girmeden dinledim, okudum ama diğer sorularıma da yer vermek isterim.

: Gak! yani

: Akıllı silahlar arttıkça meteorolojinin önemi daha da arttı, Karga buna şaştı kaldı ?

: Evet, modernleştikçe hava şartlarının ve biz meteoroloji mühendislerinin önemi artıyor.

: Havadan sudan konuşmaya devam etmeyi çok istiyor Karga. Ne dersin?

: Türkiye 20 yıl içinde ‘su fakiri’ bir ülke olacağını düşünüyormuşsun. Gerçekten böyle bir duruma bu kadar yakın mıyız?

: Kişi başına düşen su miktarı 1000 metreküpe çok yaklaştı. Şu an su stresindeyiz. Bir kaç sene sonra hem nüfus artışı hem de kuraklık nedeniyle 1000 metreküpün altına düşeceği için su fakiri bir ülke olacağız.

: Kuraklık yakın, acilen önlemleri alın. Peki ne yapmalı?

: Bu nedenle yağmur suyu hasadı çok önemli. Yağmurun her damlasını toplamak için de su havzalarını korumak lazım.

: Sarnıçlarrr ?

: Tarım suyumuzun %70’ini kullanıyor

: 1 kg buğday 1 ton su ile üretilirsen, 1 kg pamuk 12 ton su.

: Ne ekip dikeceğimize de doğru karar vermeliyiz.

: İsraf en büyük su kaybına neden oluyor.

: 2 dilim ekmek 1,5 ton su. 1 kase pirinç pilavı 3 ton su. Beğenmediğimiz tişört 3 ton su.

: Az tüketmek, geri dönüştürmek, yeniden kullanmak çok önemli. Yoksa ekolojik günahlarımız çok yüksek oluyor

: Zihin açıcı bilgiler, ceviz niyetine bu röportajı okuyun.

: Anlayabilmek anlaşılabilmek çok önemli. Her bir satırın okunması üzerinde düşünülmesi gerekiyor, sonra da harekete geçmek en önemlisi

: Bir ceviz ne kadar su bilmiyorum. Ama her şey suyla üretiliyor. Bir cevizi çöpe atmak çok miktarda suyu çöpe atmak anlamına gelir. GIDA İSRAFINA SON!

: Evet. 3. Türkiye’nin mevcut su kaynakları ve gıda sorunlarına yeni sorunlar eklenecek, sulama, içme ve kullanma suyunda sıkıntılar yaşanacak, tarım, hayvancılık, turizm ve tekstil ürünleri imalatı sektörleri ile birlikte iller/bölgeler arasında su için büyük bir rekabet ortaya çıkacak. Ayrıca, artan hava sıcaklığından büyük baş hayvancılığı olumsuz bir şekilde etkilenecektir.

: Geçtiğimiz yıl 240 milyar tl değerinde gıda israfı yapılmış. Gak!

: Bir de bunun su karşılığını hesaplamak lazım. Milyonlarca ton su da çöpe gitmiştir.

: Güney Afrika’da, Cape Town’da böyle giderse 12 Nisan’da suların biteceği söyleniyor. Böyle giderse barajlardaki doluluk oranı %13’ün altına düşerse vanalar kapatılacak. Kargalardan haber aldım.

: Benzer bir şekilde bizde de artan nüfus, iklim değişikliği ve azalan su kaynakları nedeniyle Türkiye’de kişi başına kullanılabilir yıllık su miktarının ~1.000 metre küpün altına inmesi ile “su fakiri” olmamız beklenmekte.

: Bu yüzden yağmur hasadı deyip duruyorum

: Su önemli. Su hayat. Su her şeyimiz. değerini bilmeliyiz.

: Yağmur suyunu tümüyle toplayıp kullanabilmek için su sarnıçları gibi geleneksel su hasadı yöntemlerinin tekrar yaygınlaştırılması ile birlikte sulama suyu ihtiyacını yerel olarak karşılamak için yağış yavaşlatıp, yaygınlaştırıp ve toprağa yedirilerek yağmur suyu hasadı yapılmalıdır.
BAŞKA YOL YOK

: YAĞMUR HASADI işledi Karga zihinlere

: Bir de buharlaşma azaltılmalı yani açık su yüzeyleri, su kanalları, toprak yüzeyi ve bitki köklerinden olan buharlaşma ile birlikte su şebekelerinden olan ve yanlış sulamadan kaynaklanan kayıp kaçaklardan kaynaklanan su kayıpları mümkün olduğunca doğru bir alt yapı, eğitim ve teknoloji kullanımı ile azaltılmalıdır

: İklim değişirken tarım da değişmeli. Yani hem değişen iklim şartlarına hem de bitkilerin su ayak izine göre doğru yerde, doğru bitki türünün seçilmesi ve doğru zamanda ekilmesi teşvik edilmeli, örnek pilot çalışmalar ve bilimsel araştırmalar ile iyi tarım ve hayvancılık uygulamaları ülke geneline yaygınlaştırılmalıdır.

: Bir de meteorolojik afetler var. İlkbaharın başından sonbaharın sonun kadar konvektif yağışlar ile beraber şiddetli sağanaklar ile beraber hortum, dolu ve ani yağışlarda artışlar da Türkiye’de güvenli gıdaya ulaşma imkanlarını azaltacaktır.

: Böyle giderse yazın Akdenize giden turistler içecek su da bulamayacak. Çünkü kıyı şeridinde yer alan düşük kotlu tarım, yerleşim ve turizm alanları deniz su seviyesi yükselmesi nedeniyle hem su altında kalacak, hem de kullandıkları yer altı su kaynakları tuzlanacak

: İçilebilir su elde edilmesi çalışmaları, tuzlu suyu içilebilir yapar mı?

: Gak! Orada mısın? Kargaca Alo demeyi bilemedim

: Gak!

: Her anlamda Gak!

: Tuzlu suyu damıtabilirsin ama bol enerji kaynakların olacak. Ayrıca damıtılmış suyun tadı çok kötü ancak kullanma suyu olur.

: ÇÖZÜM —–> İKLİMİMİZ DEĞİŞİRKEN BAŞTA BİZ, TARIM VE GIDA SEKTÖRLERİMİZ DE DEĞİŞMELİ: Artık doğaya karşı yıkıcı olan yanlış tercihler, yatırım ve teşvikler ile birlikte tarım alanları ve su havzalarını yanlış kullanmayı göze alamayız. İş işten geçmeden sürdürülebilir bir tarım ve gıda güvencesi için günübirlik politikalara göre değil uzun vadeli ve bilimsel bir yaklaşımla şimdi harekete geçmeliyiz.

: ???

: Ataşehir’de hava kalitesi izleme ve modelleme araştırma projesine başlandı, şu an ne durumda?

: Ölçümler devam ediyor. Bu ölçümlerin belediyenin web sayfasından takip edilip ona göre önlemler alınması lazım. Bu yüzden başta okullar olmak üzere Ataşehiri dolaşıp seminerler vermeye devam edeceğiz

: Bi uçup geleceğim o zaman.

: Bir de iç ortam hava kalitesi problemi var. Evlerde, okullarda da kendimizi zehirliyoruz. Bu konuyu da gündeme getirmemiz lazım

: Okullara ceviz mi atsam belki de bu Karga bize ne demek istiyor derler?

: İÇ ORTAM HAVA KALİTESİ PROBLEMİ zihinlere işlendi. Cevizlerim!

: Ceviz çok faydalı bir gıda, yağlı yuğlu zararlı şeyler yerine ceviz yeseler kafaları daha iyi çalışır. Sonra gelip İTÜ’de öğrencimiz olurlar

: Seni görebilmek için çok yükseklere uçtum, yükseldikçe de seninle ilgili gördüklerimin sayısı daha da arttı. Keşke her şeyi konuşabilsek 🙂

: Bir yerden başladık işte. Önce su!

: Gak!

: Guk!

: ??

: Havaları incelerken kargalar ile maceraların oldu mu?

: Tokyo’da bir kere bana saldırdı kargalar. Ağaçlarda yuvaları varmış ?

: Ne yazık ki insanlar hiç saygı duymuyor. Bilmeyenler için demiyorum, bilip de oralara betonları dikenler için diyorum.

: Gagalayasım geliyor

: Kargalarla başka bir problemim olmadı. Bir de İTÜ’de köpek oturmuş bir kemiği kemirirken etrafını kargaların sardığını gördüm. Bir karga arka tarafta köpeğin kuyruğunu gagalıyordu ama köpek oralı olmuyordu. Kafasını cevirip arkaya baksa herhalde diğer kargalar kemiğini alıp götürecek. Kargalardan korktum ya

: Afetler konusunda, değerleri tespitlerin var. Peki biz depreme HAZIR MIYIZ?

:Aramızda da sıkıntılı olanlar var tabi. Biz de uğraşamıyoruz

: Bir şehrin afete hazır olabilmesi için o şehirde yaşayan herkesin afetlere hazır olması lazım. Siz kargalar hazır mısınız mesela?

: Hazırız ama hazırlıksız yakalandığımız da oluyor?

: Kanatlarımız sadece ruhumuzda değil.

: Deprem sonra meydan karga ve martılara kalacak gibi.

: Biz insanlarla birlikte yaşamak istiyoruz. Dünya hepimizle güzel. Gak!

: Afetlere hazırlanmak evden, işyerinden, sokak ve mahalleden başlar. Böyle bütüncül bir bakış ve seferberlik yok henü

: Sorma martılar da çok sataşıyor bu aralar, sonra diyorum sen büyüksün affet .

: 1999 depremi sonrası sanki olmuştu. Okullarda bir hareketlenme görmüştüm, sanki öğrencileri bilgilendiriyorlardı.

: Evet saman alevi gibi bir parlayıp aynı hızda gidemedik. Bakalım tekrar canlandırılmaya çalışılıyor. KIZILAY da Güvenli Yaşam Eğitimi başlatacak

: Ben bu sene KIZILAY Genel Başkan Danışmanı olarak bu konuda yardımcı olmaya çalışıyorum

: Karga bunu beğendi ve takipte kalacak ☺️

: Hazır hissediyorsan hızlı sorulara geçiyorum. Kemerlerini sıkı bağla ?

: Sor, sor haydi sor

: Kitap tavsiyelerini alabilir miyim?

: Hava Nasıl tarih Yazar, Ronald D. Gerste

: Tarihi yazanları severiz, hem anlamalı hem de saygı duymalı.

: En sevdiğin kelime?

: Gak!

: Ayrıca Malcolm Gladwell’in kitaplarını da tavsiye ederim.

: ?

: ?

: Bilmem

: ?

: En sevdiğin marka? Bir yerli bir yabancı..

: Trabzon

:Trabzon ekmeği, Trabzon tereyağı gibi

: Memleket özlemi ☺️

:bilmem

: ?

: ?

: Arkadaş bu röportaj ne kadar sürüyor

: Japon markalarını tercih ediyorum.

: Mesela arabada Subaru

: Sosyal medyayı günlük ne kadar süre kullanıyorsun?

: Maalesef çok kullanıyorum. Sürekli bilgisayarla çalıştığım için çok kaçamak yapıyorum

: Twitter’da da çok aktifsin.

: WhatsApp Röportajı‘nı nasıl buldun?

: Evet twitter manyağı, hatta mahkemelik bile oldum. Yeni bir mecra mı bulsam kendime bilemiyorum

: Cevizlik girişim çıkaralım.

: Bu röportaj beni buldu, ben onu bulmadım (Karadenizin düz mantığı ? )

: Düz mantığı bir kenara bırakıp biraz kanatlanırsak

: ?

: Olmaz biz böyleyiz. Bir kere eşim fırında makarna var eve gidince yersin dedi. Ben de fırının her tarafını aradım ama makarnayı bulmadım, aç kaldım.

: ??

: Buzdolabında makarna var deseydi problem olmazdı

: Haklıymışsın

: Korkuyorum ama bir şey daha soracağım?

: Kargada konuk yazar olmak ister misin?

: Bizim köyde emicenin biri dereden karşıya geçecek, karşı taraftaki gencelerden yardım isteyim “nasıl karşıya gececeğum” diye sorup duyurmuş. Gencler dayanamayıp “emice sen zaten karşıdasın” demişler.

: Yok ben konamam

: ??Karga çıldırdı, Karga bitik, Karga düz mantıkla mücadelede.

: Sabahki kahvaltı ile duruyorum. Yemeğe bile vakit bulamadım henüz. Bu karga sohbeti de çok uzunmuş ya. Kargalar uzun yaşadığın için herhalde

: Gak!

: Burada yazılanları sonuna kadar okuyana bir ceviz verirsiniz herhalde

: Kaç yıldır gaklıyorum bilemezsin

: Okuyucumuz hiç affetmez.

:Bilemezsem neden soruyan ya

: Yok isim verip günaha giremem.

: Günaha mı giriliyor ?

: Adamın iki saati gidince günah olabilir?

😕

: Uygar Özesmi iyi olur

: Tamamdır notumu aldım.

: Doğrunun peşinde olması ve adaletin seninle kalması dileğiyle Mikdat Hocam.

: Teşekkür ederim. Senin için de Karga kardeş.