Kavram açıklaması yapmak tarzımız olmasa da konu hassas olduğu için bir cümle düşelim. Diğer adıyla “özseverlik” olarak pek bilinmeyen “narsisizm” kişinin kendisine tapmasını ifade eder. Tanımı derinlemesine yazmadık diye gak guk yapmayın. Merhaba Ben Narsisizm, Teşekkürler! yazımızda sosyal medya ekseninde insan psikolojisine gol atıyoruz. Narsisizm, yalnızlık, bağımlılık, algı yönetimi…
Beni Sizler Yarattınız
Çok iyi bir televizyon kanalını düşünün. Düşünün ki, bu televizyon kanalı çocuklardan gençlere kadar herkes için en iyi içerikleri paylaşsın. Buna karşın insanlar popüler olan şeylerin peşinden gitmeye devam etsin ve bu kanala hiç ilgi göstermesin. Hatta kanal listesinde yüzlerce kanalın arasında kalabalık yaptığı için üstüne bir de silinsin. Bu kanal ilk açıldığı gün çalışmaya başladığı moral ve azim ile devam edebilir mi? İzleyicisi veya dinleyicisi olmayan insanlar da popüler olamazlar.
Sosyal medya ile birçok insanı takip ediyoruz. Paylaşımları ile etkileşime geçiyor ve onların yaptıkları bu işi öyle veya böyle bir şekilde onaylıyoruz. Çok daha fazla paylaşım nasıl ki çok daha fazla etkileşim manasına geliyorsa aynı şekilde çok fazla etkileşim de yine çok fazla egoyu yanında getiriyor. Bu paylaşımlar ile her etkileşime geçtiğimizde insanların egosu biraz daha yükseliyor. Bu narsisizme bağlı insanları ve psikolojik rahatsızlıkları meydana getiriyor. Hepsi kanıtlanmış ve bilinen bilgilerden oluşuyorsa şayet sosyal medyanın bizi psikolojik hastalıkların kucağına itmediğini nasıl iddia edebiliriz ki?
Yalnızım Dostlarım, Yalnızım Yalnız
Sosyal medya temelinde insanların bir arada bulunmasını ve faydalı etkileşimler ile hayatını desteklemesi gereken bir medya düzeniyken bir anda insanlarımız onu tam olarak hayatlarının merkezine oturttular. Bu medya düzeninin hayatımızın merkezine oturması ile birlikte ise kuşkusuz birçok negatif şey ortaya çıktı. İşte onların en büyüğü yalnızlık…
İnsanlar sosyal medya sayesinde artık sosyal aktivitelere girme gibi bir zahmette bulunmuyor. Ne gereği var ki, nasıl olsa sosyal medya onlara istedikleri eğlence ve paylaşımı sunuyor öyle değil mi? Öyle değil işte. Artık insanlar kendilerini gerçekten yalnız hisseden insanlar haline gelmeye başladı. Sosyal medya insanları hem içine kapanık bir insan olmaya hem de yeni insanlara kapanık bir insan olmaya sürüklüyor. Doğru şekilde kullanamayıp kendini sosyal köle haline getirenler dışarıda mutluluklar ile dolu olan bir dünyanın perdesini kapatıp evinin yalnız ortamı içerisinde internet tarayıcısında yeni bir pencere açmayı yeğliyor. Bu durum da insanlar kendilerini yalnız ve dolayısıyla da mutsuz hissediyorlar.
Hastasıyız Doktorun
Sosyal medya bağımlılığını tek bir başlık altına işlemek elbette mümkün değil. İlerleyen günlerde de birçok hastalık kitabının yanı sıra sosyal medya hastalığının kitaplarını raflarda görebilmeniz mümkün olacaktır. Ülkemizde eskiden en sık rastlanan rahatsızlık fıtıkken artık en az onun kadar tehlikeli hatta belki daha bile fazla tehlikeli bir hastalığımız daha var. Sosyal medya bağımlılığı yalnızca kendi başına bir hastalık değildir.
Sosyal medya bağımlısı haline gelen insanlar aynı zamanda psikolojik diğer rahatsızlıkların bayrağı altına girme konusunda da ilerleme yaşıyor. Bu bağımlılık bize başta FOMO ve Narsisizm olmak üzere adına yer vermediğimiz sayısız psikolojik hastalığı getiriyor. İnsanlar tüm bunlarla yüzleşebileceğini düşünebilirler. Sosyal medya bağımlısı olduğunuzda dolayısıyla internet ve bilgisayar bağımlısı da oluyorsunuz. Böyle böyle devam ederken günün birinde bakmışsınız ki bir kitabın içerisine konu olacak kadar hastalığı bünyenize katmışsınızdır. Şayet, sosyal medya bağımlısı biriyseniz veya sosyal medya bağımlılığı konusunda hala büyük bir kararlılık ile devam ediyorsanız kısa süre içerisinde bu alışkanlığa son vermeniz için tedaviye başlamayın.
Kitle İkna Aracı
Kitle imha araçları hakkında neleri bilip bilmediğiniz belki tartışılır fakat kitle ikna aracı ile her gün saatlerinizi geçirdiğiniz oldukça büyük ve azımsanamayacak bir gerçektir. Sosyal medya üzerinden oluşturulan kampanyalar insanları ikna etme konusunda günlük yaşantıda yürütülen kampanyalardan çok daha iyi şekilde işliyor. Şayet bu bir hayırseverlik veya yardımlaşma projesi ise bunda kimse bir sakınca görmeyebilir. Oysa insanları kışkırtmak ve insanları normalde yapmak istemeyecekleri şeyleri yapmaya ikna etmek için sosyal medyayı kullanan kişiler de bulunuyor.
İyi olduğunda sorun yaratmayan bu kitle ikna aracı kötü olduğunda hem bireyler hem de topluluklar için ağır sonuçlara neden olabiliyor. Tıpkı bir gazetecinin bir resimde size sadece istediği kareyi göstererek bir konuyu yorumlaması gibi aynı şekilde bir sosyal medya kullanıcısı da size istediği bir kareyi istediğiniz şekilde gösterebiliyor. Siyasi olarak algılanmasın fakat Gezi Parkı Olayları sırasında insanlara yapılanın dışında hiç uzaktan yakından alakası olmayan birçok içerik yayınlanmıştı. Bir kişinin üzerinden TOMA geçtiğini iddia ederek yabancı bir internet sitesinde bot kazasındaki bir görseli yayınlayan kişi bu kitle ikna aracını kendi amaçları için kullanmak isteyen kişidir.
Noktaların yerine dilediğinizi yazabilirsiniz. Gerçekler sizin elinizde.
Merhaba Ben “…”, Teşekkürler!