: 2007’de blog yazmaya başladığımda çok daha fazla yazabiliyordum. Sosyal medya kanallarının gelişmesiyle, artık eskisi kadar vakit bulamayışımdan olsa gerek, çok fazla zaman bulamıyorum blog yazmak için. Alayım sorularınızı bakalım cevap olarak neler dökülecek parmaklarımdan.. ?

: Blogumun hakkında bölümünde sebebim ilk günden beri aynı şekilde, ‘bold’ olarak duruyor, çok açık ve net; ‘dünyaya söyleyecek sözlerimin olması’na inanmam.

: Bu arada inşallah dediğin gibi, temmuz 2017 de 10 yıl devrilmiş olacak. ?

: Blog yazmaya başladığımda aslında ufkumu ya da belki de sektörel deyimiyle vizyonumu büyük tutmuş olmalıyım, çünkü o zaman ne internet bugünkü gibiydi ne de sosyal medya teknolojileri.. Ama teknolojiye ve sisteme sürekli entegre olmak bana avantajlar sağladı diyebilirim. Süreklilik şu şekilde oldu, ben blog yazmaya hiçbir zaman ticari olarak bakmadım, hiçbir markadan ne para kazandım ne de ürün istedim. Blogum benim dijital cv’im oldu. Bireysel markalamamı en iyi şekilde temsil edecek, beni tanımayanlara tanıtacak, bir domain yaşatmak istedim. Gel zaman git zaman bugünlere geldik.

: Eskiden her şeyi bir yerde yazıyordum, siyaset, yemek, gezi, gündem, spor vb. Ama 2010 yılında tüm kategorilerimi dondurdum. O günden bugüne www.erdalerdogdu.com ‘da iletişim bilimleri, reklamcılık, halkla ilişkiler, dijital pazarlama ve sosyal medya iletişimi üzerine yazıyorum. Bu domainimin haricinde çok aktif olmasalar da erdallageziyorum.blogspot.com da gezi, yemekicinyemekyemek.blogspot.com ‘da yemek blogu yazmaya çalışıyorum. Her ne kadar her şeyi (mesela evde yaptığım her yemeği fotoğraflasam da) biriktirsem de aktif yazamıyorum. Belki iş yoğunluğum azalırsa blogosfere güzel yazılar ışınlarım.

: Eskiden biz bize blogger etkinlikleri düzenlerdik, İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da.. O zaman tanıştığım arkadaşların çoğu çok güzel yerlerde, iyi işlerde çalışıyor. Ama bu işe çıkar için girenler, istediklerini alamayınca kayıp birer yıldız oldular. Bu dediğin de onların yalanı olsa gerek. Her geçen gün gücüne güç katmaya, büyümeye devam eden bir sistem kolay kolay ölmez.

: Blog yazarak laf salatası yapmanın, çok adım ötesidir. İlmin de paranın da malın mülkün de nasıl zekatı varsa blog yazmanın zekatıdır benim için. Blogum üzerinden çeşitli stk’lara destek veriyorum, onlara kendimce yardım toplamaya çalışıyorum. Hatta sadece blogum üzerinden değil benim mailim imzam da bile aynı mantık vardır. Artık elimizden ne geliyorsa işte..

: Benim eğitimlerimde anlattığım bir kısım vardır, bloggerları, geleceğin köşe yazarları, medya patronları olarak tanımlarım, nasıl ki PR ajanslarının en önemli işi medya iletişimi yapmaksa, dijital ekosistemde de, bloggerları, sosyal medya fenomenlerini (micro bloggerları) görmemek, onların kitlelerinden yararlanmamak, yapacağınız iletişim çalışmasını bence eksik bıtakır. Vloggerlar ise, bambaşka bir dünya, bu alan çok daha fazla su götürecek. 40 yılını TV ekranlarında geçiren oyuncuları, yönetmenleri vb. Evde kendi videosunu çekmiş bebeleri ağızları açık izleyecek..

: Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili bir kitap bölümü yazdım! ? Burada sizin bakış açınız çok önemli, sizce viral ne? Neler viral olabilir? Her çekilen video viral mi? Her video, içerik, görsel vb. viral olabilir mi? Son 10 yıllık döneme bakın, adam akıllı kaç iş çıkmış? Video çek, reklam bütçesini bas, x K izlenme al ya da boot rt, beğeni, paylaşım yap sonra viral de! O iş o kadar kolay değil. Yapabilenlerin ellerine sağlık. Ama her viralim var benim diye tuzlukla koşmamak lazım ?

: Benim yazılarımın geneli, çalıştığım iletişim sektöründe elde ettiğim tecrübe ile benden sonra bu işleri yapacak arkadaşlarıma, kardeşlerime bilgi vermek için yazılır. Bu yazımda sektörün kanayan yaralarından birine ithafen yazıldı, herbokologlar! Yani her şeyi bilmemesine karşın her şeyini bildiğini zannedenler. Bu tipler, ajanslarlarda da, kurumlarda da, eğitimlerde de her yerde var. Lafımın aslı, arkadaşlar dik durun bu tiplere pabuç bırakmayındır..

: Dijitalde marka olmak değil, her anlamda marka olmak, olabilmek önemli! Markalar sadece dijital’de yani dijital iletişim süreçlerinde değil, yaptıkları birçok iletişim faaliyetinde hatalar yapabiliyorlar. Bence en büyüğü yaptıkları her bir TL’lik yatırımın kendilerine misliyle satış olarak döneceklerine inanmaları. İletişim her anlamıyla sürdürülebilir olduğu süreçte başarıya ulaşabilir. Diğer taraftan dijital özelinde sorduğun için söyleyeyim, dijitalin en büyük hataları, bir işi ehline teslim etmemeleri, iki sırf tabelada çok sayı yazsın diye sahte takipçi yüklemesi yapılması.

: İletişim > dijital > sosyal medya > facebook vb. Şeklinde bakabilirsek bence doğru anlamasak da anlamaya başlamış oluruz. Ötesinde markalar burayı doğru anlamak zorunda değil ama biz bu işi yapan adamlar, bu işi doğru anlatmak zorundayız. Ekseriyetinde ekmek yediğimiz kabı kendi ellerimizle pisletmiş oluruz.

: Ben her zaman bir şeyler anlatmayı sevmişimdir, ben bu sektörde alaylı olarak yetişmedim, iletişim, reklamcılık ve halkla ilişkiler eğitimi aldım, eğitim aldığım süreçte dijital iletişim alanları büyümeye başladı, bende hemen entegre oldum. Ardından 3. Sınıftayken 2lerin, 4. Sınıftayken 3’lerin ve 2lerin derslerine girerek eğitimler vermeye başladım, mezun olduktan 2 yıl sonra ise üniversitede hoca oldum. O arada onlarca üniversitede, özel eğitim firmasında eğitimler verdim. Benim buradaki bakış açım, ilmin zekatı onu paylaşarak ödenir şeklinde. Artık ne kadar yapabiliyorsak. Ama genel olarak sektöre baktığımda, PR ve Reklamcılıkta görmesem de dijital tarafta, herkes uzman, herkes danışman, herkes eğitmen durum böyle olunca kişilerin yeterlilik durumu tartışmaya çok açıkken, verilen eğitimlerin kalitesi de o kadar tartışmaya açık. Eğitim almak kişiler muhakkak eğitim isminin, konusunun havalılığından çok eğitim verenlerin o güne kadar yaptıkları işlere, çalıştıkları markalara, ajanslara bakmalarını tavsiye ederim.

: Kişi özelinde tek tek isim vermeye başlasam facebooktaki, linkedindeki arkadaşlarımın yarısını ismem saymam gerekir. Neredeyse bu sektörde elle tutulur işler yapan herkes arkadaşım. O yüzden biraz şanslıyım. Her yeniliği, yeni işi bu sayede hemen öğrenebiliyorum. Sadece dijitalde değil, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, reklam, sosyal medya alanındaki tüm basılı ve dijital yayınları düzenli takip ediyorum. İşimizin bir bölümü de bence bu. Bilgiyi takip etmek zorundayız.

: Bu işe meraklı adamlar kafa açmak için Uğur Batı ve Güven Borça’nın kitaplarını, mediacat yayınlarını muhakkak takip etsinler.

: Fayda ve saygı kelimelerinin benim için yeri ayrı

: Avukat

: Babam sağolsun, üniversite sınavı sonrası, hukuk yazmak istediğimde, bana, boşver hukuku elimizi sallasak avukata çarpıyor, reklamcılık oku, geleceğin mesleği olacak dedi. BABAM SAĞOLSUN haklı çıktı ?

: İstanbul’da doğdum büyüdüm, İzmir’de okudum 5 sene yaşadım. En çok Şanlıurfa’da Huzur buldum, en çok Sultan Murat yaylasından etkilendim, Muğla Dalyan’da iztuzu plajında denize girmek çok hoşuma gitmişti ama İğneada yı da bir o kadar beğendim, Sinop Limanında adeta bir Ege kasabası havası vardı ama Adana’da Seyhan barajını izlerken burası Adana olamaz diye düşünmedim değil.. vb vb vb. Benim en sevdiğim şehirden öte bu güzel ülkenin her karış toprağına olan bir sevdam var. Gurmeliğim de seyyahlığım da hep bundan.,

: Bknz: ınstagram #sosyalgurme #erdallageziyorum ?

: Kullanmadığım mecra yok, sabah 7’den akşam yatana kadar hepsinin içindeyim. Günde 10 saate yakın aktifimdir herhal.

: Bizim için mesela sadece facebook yok, facebook un yanında 2-3 facebook uygulaması, instagramın yanın 4-5 instagram uygulamasını da birlikte kullanıyorum

: Kimseye bakmadan, kimseyi görmeden yaZsınlar, çizsinler, çeksinler paylaşsınlar.

: Sosyal gurme benim instagram için kullandığım hashtagim, 1-2 kişi bir kaç farklı içerik atsa da şu an hashtag benim üzerimden yürüyor, aslında domaini, kullanıcı adları da bendeydi ama onlara gerek olmadığını görünce sadece hashtag üzerinden yürümeye karar verdim. O gün bu gün devam ediyor. Kendi gezi be yemek programımı fotoğraflarla çekiyorum. ?

: Teşekkür ederim, hem haftanın hem de günün son saatlerinde yorgun olsak da sizinle sohbet etmek keyifliydi. Umarım az da olsa sizin için ya da okuyacak arkadaşlarıma bir FAYDAm olur. SAYGI ve sevgilerimle.