Ediz Altun Hakkında: Intel IOT Satış, Atların Plakası Olmaz Yazarı, Elektronik Mühendisliği Mezunu.
Bu sohbete gönderdiğiniz mesajlar ve yaptığınız aramalar artık uçtan uca şifrelemeyle korunmaktadır.
: Bilişimin ve edebiyat dünyasının kargastik ismi Ediz Altun seni çevrimiçi yakaladım ? Sorularım var, yazışalım mı?
: Selamlar. Buyrunuz 🙂: Gak ? Karga okuyucuları içi bize kendinden bahsedilir misin? Seni senden dinleyelim ?: Tabii ki 🙂 Merhaba Karga okuyucuları: Su an Intel’de IOT satış işleriyle uğraşan bir bilişim çalışanıyım. 15 yıldır Intel’deyim. 41 yaşındayım. Maşallah desin Karga okuyucuları 🙂 41 kere ? Mesleğim Elektronik Mühendisliği. Ama hep satış işleriyle ilgilendim.: 2 hafta önce Martı Yayınları etiketiyle bir kitabım çıktı.: Atların Plakası Olmaz
: Bilişimsel edebiyat türünde oldukça enteresan bir roman oldu 🙂: Bilişimsel edebiyat kulağa kargastik geliyor. Yeni bir tür sanırım ?: Çok yeni 🙂 Edebiyat dünyasında çığır acacak bir tür 🙂: Kitap dedin, on ikiden vurdun. Sorularımı sondan başa sarıyorum o halde ?: Roman bir bilişim emekçisinin hayatını anlatıyor aslında. Bir yazılım mühendisi olan Kaan isimli bir şahsiyet hakkında.: İşinde gücünde bir kardeşimiz.: Ama başına neler neler geliyor hiç sorma ??: Hiç sorma git kitabı oku diyorsun ?: İlla ki:): Tüm kitap severler, sürükleyici roman arayanlar okumalı.
: Sen de tam 12’den vurdun şimdi.: Kitabı duvarlarda, sokaklarda görüyorum ?: Evet her yerdeyiz: Hem güzel bir gerilla marketing yaptık: Hem de başarılı bir sosyal medya çalışması: İliklerinize işleyecek derken gayet ciddiymişsiniz ?: Ajansımız çok yetenekli?: Herkes sosyal medyacı gak! Doğru ajansı ve ekibi bulduğunuz için şanslısınız ?: Öyle gerçekten????: Kitap İstanbul’da baslayan bir macerayla ilerliyor.: O yüzden Istanbul’da yasayan cogu insana ulaşmaya çalıştık bu calışmayla.: Siz okudunuz mu kitabı?: Karga dostlarımın hepsinin haberi var ? Duymayan kalmamıştır ?: Pek güzel 🙂: Beyaz yakalının dramı kitap: Okudum. Hem kitabı hem Kaan’ın sürükleyici hikayesini okudum ?: Hikaye nasıl başladı? Atların Plakası Olmaz’ı yazma fikri nasıl doğdu?: Aslında öteden beri bir hikaye yazmak fikri vardi aklımda: Bir akşam geçtim bilgisayarın başına, yazmaya başladım: bu arada daha önce hiç yazma deneyimim olmamıştı: İlham aldığım bazı yaşanmışlıkların da etkisiyle, hikaye akmaya başladı: ve bu yazma sürecinden çok etkilendim, ve çok beğendim: Yazdıkça açıldım diyebiliriz 🙂: Baktım bu iş güzel güzel ilerliyor, daha bir ciddiye alıp üstüne eğildim: ve iste Kaan’ın hikayesi raflarda şimdi: İlk kitap, ilk cesaret, ilk heyecan ve Atların Plakası Olmaz: ?: Evet, her yazarın ilk kitabi olur #atlarınplakasıolmaz 🙂: Bırakıyorum ya ben artık, tıkandı ilerlemiyor hikaye dediğin yerler oldu mu?: Hikaye çok tıkandı evet: durup günlerce düşündüğüm zamanlar oldu: ama hiç bırakmak istemedim: Mutlaka bir çıkış noktası bulmak icin çaba gösterdim: Gözlem yaptım, okudum, izledim: Bir sonuca ulaşmak isteyince de karma size yardımcı oluyor galiba 🙂: Yaratıcı yazarlık diyorlar terminoloji olarak: Creative writing deyince ingilizcede daha anlamlı oluyor: Türkçe anlamı tam ifade etmiyor bence: Creative yazmak, çok zevkli bir proses: Karakterleri istediğin gibi şekillendirmek, olayları istediğin gibi kurgulamak çok güzel: Edebiyat dünyasına hoşgeldin o zaman ? Bu işler İngilizce olur, Türkçe olur “Atların Plakası Olmaz” ?: hahaha:): aynen öyle: Hoş bulduk:): tabi iş güç bilgisayarlar olduğu için, yazarken zorlanmadığım bir konu oldu bir yerde: Geri sarmaya devam ediyorum ve satışçı Ediz Altun’a doğru ilerliyorum. Bilişim sektöründe satış yapıyorsun.: evet aynen: neredeyse her türden müşteriye satış yaptım şimdiye kadar: Bu işin kuralları neler? Her müşteri de değişiyor mu?: perakendeci, üretici, sistem entegratörü, son kullanıcı, bireysel kurumsal: tabi: herkesin hedefi, önceliği farklı: bir de Intel son bitmiş ürün satmıyor: B2B ile B2C müşterilerini hedeflerken nelere dikkat ediyorsun mesela?: o yüzden bizim isler biraz farklı: Kitap farklı işler farklı, gak! Çok farklı adamsın vesselam ?: B2C giderken perakende kanalını kullanıyorsun mesela: B2B giderken genelde ihale veya uzun satış süreçleri oluyor: bir de kurumsala giderken, daha teknik konuşuyorsun: bitler baytlar: Ghz’ler MB’lar: ROI’lar: Bireysele giderken ise daha farklı: Faydaya odaklanıyorsun, kullanım modeli anlatıyorsun: Örnek vereyim: kuruma Xeon’lu server satarken diyorsun ki, X performans artar, elektrik tüketimin Y düşer: bireye Core i7 satarken ise, bununla en son çıkan oyunları oynayabilirsin, bilgisayarını takılmadan kullanabilirsin: dil değişiyor: İletişim tonu önemli. ROI başlığını açabilir misin ?: Gagalamayı severim ?: Return on Investment: yani donanım icin yaptığın yatirim maliyetini ne kadar zamanda geri alırsın: onu anlatıyor: Tamam şimdi su kadar bin dolar veriyorsun ama 2 senede o parayı çıkarıyorsun zaten diyebilmek önemli: Özel bir formülü vardır kesin ama meslek sırrı diyeceksin ?: yok yok aslında:): Şöyle diyebilirsin mesela, bilgisayar sistemlerinizin çalışmaması, yönetilememesi veya yavaş olması yüzünden kaybettiğiniz işleri düşünün. Son teknoloji yatırımlarıyla verimlilik artışınız şu kadar olacak.: Müşterilerinize daha iyi hizmet vereceksiniz: bu da size ekstra ciro getirecek vs gibi: ?: Ekstra ciro insanın gözlerini pörtletiyor ?: Kargaların işine yarayacak bir donanım var mı?: Uçuş verimliliğini artıracak mesela?: Olmaz mı 🙂: Ne vereyim Karga abilerime ablalarıma?: Core i7 işlemciler zaten en hızlıları: Bir de yeni Optane diye bir bellek teknolojisi çıkardık: Normal hard disklerin performansını acayip uçuruyor: Bilgisayarların açılış kapanış süresini kısaltıyor: PC’leri yavaşsa çok tavsiye ederim gakçılara 🙂: Hızı bilmem ama ömür konusunda iyiyiz ? 150 yıl düşünsene ?: Zamanı geri sarmaya devam ediyor. Mezun olduğundan bu yana farklı alanlarda faaliyetlerin olmuş. Peki, elektronik mühendisliğinde edindiğin bilgileri kullanma fırsatın oldu mu hiç?: Fazla değil 🙂: Ama en azından deterjan veya şampuan satmadım ?: O beni rahatlatıyor: fakat hiç chip tasarlamadım veya board: kozmetik sektörü satışçıları duymasın ?: İşlemciler elektronik ile direkt alakalı olduğu için, isimle mesleğim de alakalı diyebilirim.: kozmetik ve FMCG sektörüne saygımız büyük 🙂: her gün kullanıyoruz: ?: 15 yıldır Intel’desin. Bir firmada uzun süre kalabilmenin sırrı nedir? Hem senin açından hem firma açısından…: Güzel soru: abi şöyle ki, 15 yıl bir firmada çalışmak icin gerçekten uzun bir sure: Diğerleri değil miydi gak!: hahaha:): her sorun birbirinden güzel manasında ?: ?: Intel’in şöyle bir avantajı var: 2-3 senede bir farklı konularda çalışabilme olanağı sağlıyor: mesela ben ilk Perakende Pazarlama Müdürü olarak başladım: Sonra Kanal tarafına geçtim, üreticilerle çalıştım: sonra bir süre Ülke Pazarlama Müdürlüğü yaptım: sonra Satış Müdürlüğü: şimdi de Nesneleri Interneti: yani 15 yıl icinde 4-5 pozisyon değiştirme şansım oldu: 15 yılın ardından IOT durağına geldim diyorsun. Kurum stratejisi bu geçişlere izin verirken güncel kalmanızı nasıl sağlıyor?: Birbirinden farklı alanlar neticede.: daha da güzel bir Gak sorusu:): ne is olsa yaparız abi Intel’de: Demeyeceğim tabi:): Eğitime cok onem veriyor şirket: ‘Yıl Boyu Eğitim’ diye bir program var: hem teknik hem ticari anlamda sürekli egitimler alabiliyorsun: mesela IOT konusunda geçtiğimiz Kasım Aralık doneminde bir sertifika programını bitirdim: Kurum içi yoğun eğitim programlarınız var demek. Katılıp iki gak etmek isteriz ?: bunlar görevini daha iyi yapmani saglayabiliyor: buyrun beraber gaklayalım ?: Hemen. Nesnelerin internet şu an için son durak. IOT hakkında gagalayacağımız çok şey var. Nereye gidiyor bu işler? Ediz Altun penceresinden bir özet alabilir miyiz?: aslında IOT son zamanlar popüler olmuş bir terim: esasen yıllardan beri var olan bir konu: gomulu sistemler (embedded) denirdi eskiden: simdi IOT deyince daha havalı oluyor:): bu hadise çok buyudu ve büyümeye de devam edecek bence: Çünkü nesneler akıllandıkça bireyler ve kurumlara daha çok verimlilik getiriyor: mesela fabrika ortamları çok seviyor bu konuyu: Çünkü kurulan IOT sistemleri sayesinde, makineler ariza yapmadan önce yoneticiler bunu tahmin edebiliyorlar: bu da üretim problemlerini ortadan kaldırıyor: Ceviz stoklarımız tükenmeden haberimiz olacak yani ?: mesela?: İnternet ve dijitalle beraber dünyada hızlı bir değişim rüzgarı başladı. Türkiye bu rüzgarın neresinde sence?: Geleceğin dünyasına hazır mıyız ?: Turkiye tüketimde çok iyi gidiyor: yani sosyal medya kullanımında dünyada ilk sıralardayız hep: ama üretimde aynı şeyi söyleyemem ne yazık ki: Tüketimde guruyuz, üretimde cahil.: cahil demeyelim de:): akdeniz ruhluyuz diyelim:): Gak olsun guk olmasın.: Mesela Türkiye’de Data Center sayısı çok az: Kuralım hemen 🙂: Büyük bulut firmalarının hiç birinin serverleri burada değil: kursan kurulur:): Bizden bir Dropbox çıkmıyor: veya Google: Ruslar Yandex çıkarıyor: bizde yok: WhatsApp kullanıyoruz: Çinliler WeChat diye mobil uygulama kullanıyor: Bizde alternatifi yok: Yüzyılın icadı: WhatsApp Röportajları 🙂: bu zaten bir devrim bence 🙂: Devrimin başlangıcı 🙂: Yaşasın GAK dünyası ve Gakçılar:): ???: Gakladıkça neler duyuracağız 😉: Hazırsan hızlı sorulara geçiyorum. Kemerlerini bağla ?: Çok hazırım ateşle 🙂: Ediz Altun’dan kitap önerileri alalım: Oğuz Atay Tutunamayanlar: Jack London Martin Eden: Ediz ALtun’dan Atların Plakası Olmaz baya iyi: ?: En sevdiğin marka? Bir yerli bir yabancı…: Yabancı Apple: Yerli Arçelik: En sevdiğin şehir? Bir yerli bir yabancı…: Izmir: San Diego: Favori mobil uygulaman?: instagram: En sevdiğin renk hangisi?: mavi: Sosyal medyayı günlük kaç saat kullanıyorsun?: çok saat:): toplamda 3-4 saat geçiriyorumdur: Takip ettiğin önerdiğin sosyal girişim: Goodreads çok seviyorum: Steve Jobs mı Mark Zuckerberg mi Elon Musk mı?: Steve Jobs bence: WhatsApp Röportajını nasıl buldun?: Intel’ci büyüğümüz, Andy Grove.: harika bir şey: Röportaj için önereceğin isimler var mı?: bir de bu WhatsApp desktop uygulaması uzerinden yazışmak daha keyifli: O çıktı çok güzel oldu: var tabi: Aklına gelen varsa hemen alalım listeye 🙂: yakından çalıştığım iş arkadaşım Cem Vedat Isik var: çok sevinir bence: Burak Aydin olabilir: bizim eski genel mudur: AI isleri yapıyor şimdilerde: AI hiç sormadın Gakkkk: Yapay zeka canimiz ciğerimiz: bir IOT kadar olmasa da:): Başka bahara kalsın demiyorum tabii: AI konusuna girelim ama Türkiye olarak hiç girişimimiz yok maalesef 🙂: Yaramız derin, sen ne düşünüyorsun?: mesela bu yazışmayı ben değil de bir yapay zeka uygulaması yapıyor olabilir: bundan 10 sene sonra: beni çok iyi tanıyan bir makine benim cevaplarımı verebilir: Var üç beş girişim aslında: İmaj tanıma, konuşma tanıma gibi konularda var girişimler: Ama Nuance veya Amazon seviyesinde değil henüz ne yazık ki: onlar da olur be: Turk mühendislerine güvenim sonsuz!: Global firmalarda gelecekten korkup sahil kasabasına yerleşeneler var. Elon ile Mark da bir ara bu konuda karşı karşıya geldiler.: Sence korkmak yersiz mi yoksa dünyayı ele geçirirler mi?: Onlar parayı nereye koyacaklarını bilmiyor 🙂: Ne yapsınlar: Onların da heyecanı derdi böyle şeyler:): Daha optimistim galiba: Kargaların yeri var aslında ?: O kadar korkmaya gerek oldugunu düşünmüyorum: ileride robotlar bizi ele geçirmeyecek bence: Terminatör filmi olarak kalacak.: Bence de Kargalara yatırabilirler 🙂: Karga’nın ROI’si çok yüksek. Kazandıkça daha çok yere ihtiyaç olur 🙂: Karga’nın merkez ofisini küçük bir kasabaya taşısanız neler olur kim bilir??: Edebiyat dünyasında, bilişimde ve dijitalde bol başarılı bol kargastik günler diliyorum. Karga’yı takipte kal cevizsiz kalma ??: Ben de çok teşekkür ediyorum bu keyifli sohbet için 🙂: Tüm Kargalara bol GAK’lı günler diliyorum????: Atların Plakası Olmaz okusunlar yorumlarını iletsinler?
