Bir İçerik Pazarlama Tutkusu: “SEO”

Dijital pazarlamada kullanılan efsane bir replik vardır: “Content is King”. Bill Gates’in bu ünlü sözünü bir çok blog yazısında görmek mümkün. Pazarlama planlarında gerçekten içeriğin kral denilebilecek bir rolü vardır. Pazarlamanız gereken ürün ya da hizmetin hakkında ürettiğiniz materyaller (içerikler) başarının kilometre taşlarını oluşturur.

Dijital ortamda en sık kullanılan ve yoğunlukla yatırım yapılan pazarlama yöntemi ise arama motoru pazarlamasıdır. Diğer bir adıyla SEO. Ürün satıyor, haber yayınlıyor, firmanızı tanıtıyor olabilirsiniz. Hatta bir sosyal medya fenomeni bile olsanız dahi arama motoru pazarlamasına ihtiyacınız var demektir. Neyse, SEO’nun ne kadar gerekli olduğunu anlatacak değilim.

Direk konuya girmek, vaktinizden çalmamak istiyorum. Satış yaptığınız ürünün anahtar kelimesinde/kelimelerinde arama motorunda kaçıncı sırada olduğunuzu biliyor musunuz? Bir fenomensiniz ve adınızı yazdığınızda siz hariç herkes çıkıyor mu? Firma ismi yazdığınızda müşterileriniz sizi bulamıyor mu, yoksa firma isminden buluyor da sattığınız ürünlerin ismini yazınca mı çıkmıyorsunuz?

Excel ortamında hazırladığınız anahtar kelimelerin bir çoğundan verim alamıyor musunuz? Dijital pazarlamada yer alanların işini kolaylaştıracak bir tavsiye geliyor. Bütünleşik bir içerik pazarlaması ve SEO planı hazırlayın.

İsterseniz edi ile büdü, Tom ile Jerry, x ile y, kurufasülye ile pilav diyebilirsiniz. İçerik pazarlaması ve SEO “Kral ile Tacı” gibidir. Biri olmadan diğeri olmaz. Kral gibi içeriklere tacı giydirmedikten sonra çalışmaların pek kıymeti kalmaz.

İçeriklerinizin Doğallığı ve SEO

SEO uzmanlarının iyi bildiği metriklerden birisi özellikle Google bazında düşünürsek çalışmaların doğal yöntemlerden oluşması en azından bu şekilde gözükmesidir. Link alım satımı, tanıtım yazıları, paravan bloglar, Linkwheel çalışmaları bir kenara dursun hazırladığınız içerikler bir kenara.  SEO dediğimiz çalışmaların temelinde doğallık yatar. Dijital ziyaretçilerin zamanını almayan hızlı ve bilgi dolu içerikler sunmak tüm çalışmalarınızın seyrini değiştirebilecek bir unsurdur. Doğal olmanın en kolay yollarından da biridir. İnsanların yani ziyaretçilerinizin ne istediğini öğrenin. Hatta neyi ne şekilde istediklerini öğrenin. Bir ürünü, haberi hangi başlık altında hangi kanallardan istediklerini bilmeniz maliyetlerinizi ve sonuçlarınızı doğrudan değiştirecektir.

Bizim Oğlan da Ödül Aldı

İçeriğinizi tüketen ziyaretçiler sitenizden çıkmak isteseler bile onlara iletişim kurmaları için yeni içerikler sunun. Doğal olmak için bu içeriklerinizi etiket ve kategori bazında, yazarın diğer yazıları vb. filtreler ile sunabilirsiniz. İçeriğinizle alakalı bu bölümleri kullanıcı deneyimine uygun bir şekilde içeriğin bulunduğu sayfanın görünen yerlerine entegre edebilirsiniz. Komşunun çocuğu benzetmesi her yerde yapılır. Bizim oğlan, bizim kız, yan apartmandan Ayşe çocuğunu bilmem ne özel lisesine yazdırmış…

Kelimeleri ve İçerikleri Konuşturun

Yorumlarda konuşuyor olmalısınız. Sessiz içerikler sadece ziyaretçi girişini arttırır. Eğer içeriklerinizin okunma oranlarını arttırmak istiyorsanız yorum yapmaya teşvik etmeli ve gelen yorumlara sağlıklı cevaplar vermelisiniz. Bu yorumları site içerisinde takip ettiğiniz kadar sitenizle ilgili sosyal medya bağlantılarınızın altında da yönetmelisiniz. Geleneksel bir yöntem olarak kalabalığın olduğu bir yer kendi çapında bir cazibe merkezi oluşturur. Online topluluklar ile bunu sağlamanız mümkün.

İçeriklerinizde Siyasetçi Rolü Üstlenmeyin

İçeriklerde çok fazla güçlü hedefler vaad etmeyin. Neyin nasıl yapılacağı hakkında bir yazı yayınlamak üzereyseniz, yeni çıkan bir ürün için tanıtım bülteni hazırladıysanız inanılmaz iddialar ortaya atmayın. Ziyaretçilerim beklentisini yükseltip içeriği tükettiğinde tatminsizliğine neden olursanız uzun vadede kitleniz küçülmeye başlar. Doğal çalışın, içeriklerinizi en şeffaf hali ile paylaşın. Özellikle haber yayını yapan sitelerin sosyal medyada attıkları başlıklar tamamen trafiği arttırma yönünde.

İçerik Zenginleştirmesi

İçeriklerinizde ilgili uzmanların görüşlerine yer vermeyi ihmal etmeyin. İlgili bir söz, paragraf yahut cümle abartmamak kaydı ile hem okunma oranlarını destekler hem kaynağınızı güçlü kılar. Uzman görüşleri haricinde mümkün mertebe içeriklerinizi slide, pdf, ekran görüntüsü, video, rapor vb. özgün materyaller ile destekleyin. Bu tip girişimler sizin bir robot değil içeriği üretmek için çalışan araştıran bir editör olduğunuzu ortaya koyar.

Özel Kodlar Kullanın

Kendinizi arama motorlarına sevdirmek sandığınız kadar zor olmayabilir. Doğru başlık seçimi ve metin kalitesi önemli olduğu kadar kullanacağınız kodlar da değerinizi katlayabilir. Yazarlara rel author eklemek, siste içi tavsiye linklerde bookmark kullanmak vb. metrikleri inceleyebilirsiniz.

Metin Hazırlarken Havaya Girin

Sosyal medyada yahut web sitesinde içerik editörü olabilirsiniz. Ama unutmayın sizin hazırladığınız bir içeriği kısa sürede binlerce hatta milyonlarca kişi okuyabilir. Az da olsa havaya girmeniz de yaptığınız işin basit olmadığının farkında olmanız da fayda var. Editöryal bir süreçten geçtiğinizi hissedin.

Araçları Deneyimleyin

Google Kelime Planlayıcısını araştırın, kullanın. Anahtar kelimelerinizi yazın ve ne kadar popüler deneyimler edinebilirsiniz bir bakın. Herkes için farklı bir başlangıç noktası çıkabilir. Sadece Google ve SEO için değil anahtar kelime ve içerik alanında işinize yarayabilecek bütün araçları yarım günlük bir search işlemi ile bulabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

Sonraki yazı
SEO uyumlu makale nasıl yazılır?
Önceki yazı
Yerli Diziler Twitter Analizi